Şubat ayı her ne kadar kışın en soğuk aylarından birisi olsa da baharı özleyenler için yeri bambaşkadır. Kokusuyla da görüntüsüyle de büyüleyici badem çiçekleri şubatta açar. Onların güzelliğini tamamlayan, badem ağaçlarının eteklerini süsleyen sarı papatyalar da şubatta kendilerini gösterirler. Bembeyaz çiçekleriyle süslenmiş ağaçları gördükten, aralarında uzun uzun yürüdükten, kokusu bala benzeyen çiçeklerini kokladıktan sonra eminim ki şubat ayı artık sizin için de baharın habercisi badem ağaçlarının açmasını beklediğiniz ay olacak.
Herhangi bir şehirde hatta sokağınızda bile badem ağacına denk gelebilirsiniz. Ancak Datça’nın bademleri, bademlikleri başkadır. Zaten bu yüzden de her sene Badem Çiçeği Festivali’ne ev sahipliği yapar Datça. Badem ağaçlarının çiçeklenmesi zaten yeterince güzelken Datça da ayrı bir süslenir, bademden yapılan onlarca ürün stantlarda yerini alır ve festival ziyaretçilerini bekler.
Datça Badem Çiçeği Festivali
Her sene Şubat ayının ortası civarında gerçekleşen festival hem yerel halkın hem de Datça’ya badem ağaçlarını görmeye gelenlerin oldukça ilgisini çekiyor. Festivalde yarışmalar, konserler, söyleşiler dışında bademden elde edilen birçok farklı ürünün satıldığı stantlar da bulunuyor. Datça dışında bulamayacağınız ürün çeşitliliğine ulaşmak açısından da güzel bir fırsat. Daha fazla detay için sizi buraya davet ediyorum.
Peki bu dönem Datça’da yapabilecekleriniz festivalle mi sınırlı? Elbette hayır. Gelin biraz da Datça’da nerelere gidebileceğinize, neler yapabileceğinize, en önemlisi de badem ağaçlarını nerede bulabileceğinize bakalım.
Datça’nın Badem Ağaçlı Köyleri
Datça Yarımadası’nın birbirinden güzel köyleri ve köy yolları Şubat ayında badem ağaçlarının çiçekleri sayesinde gelin gibi süsleniyor. Bu güzellikleri nerede görürüz diye soracak olursanız neredeyse tüm köyleri saymam gerekir. Yarımada çok büyük değil, mesafeler kısa, yollar nefis manzaralarla dolu. Bu yüzden de badem ağaçlarının peşine düşmek son derece keyifli.
Hızırşah, Mesudiye, Yaka, Sındı ve Reşadiye badem ağaçlarının en coşkulu olduğu yerler. Ancak esas görsel şölen bu köylerin merkezinde değil de daha çok köyleri birbirine bağlayan yollarda. Yol boyu sağınızda, solunuzda bir anda uçsuz bucaksız beyazlıklarla karşılaşabilirsiniz. Köyler birbirine çok yakın ancak fotoğraf çekmek ve badem çiçeklerini koklamak için verilen molalar eklenince Datça’yı köy köy gezmeniz sandığınızdan uzun sürebilir. Özellikle Mesudiye – Yaka Köy arasında sizi nefis manzaralar bekliyor.
Datça’da Gezilecek Yerler
Datça dendiğinde aklımıza ilk gelen, badem çiçeği olduğu gibi nefis koyları da oluyor. Bu durum da Datça’ya dair planları yaz mevsimine kaydırıyor. Yine de burası 1-2 günlük kış şehirden kaçış rotası için son derece uygun bir lokasyon. Yıl boyu açık olan restoranlar, Knidos ve koyların bomboş halleri düşündüğünüzden daha güzel şeyler vadediyor.
Knidos Antik Kenti
Yarımadanın en uç kısmında, bir burun üzerinde bulunan Knidos Antik Kenti yıl boyu her gün açık. Hem konumuyla hem de muhteşem gün batımı manzarasıyla kesinlikle görmeniz gereken, hatta birkaç kere ziyaret etmeniz gereken bir yer. Oldukça geniş bir alana yerleşmiş antik kenti tam anlamıyla gezmek istiyorsanız biraz fazla zaman ayırmanızı tavsiye ederim. Çünkü iki koya yerleşik durumdaki antik kentin önünden devam ettiğinizde ulaşacağınız deniz feneri ve koydaki balıkçı teknelerini mutlaka görmelisiniz.
Bu bölgede yeme-içme tavsiyesi isterseniz seçenekler kısıtlı, marina girişinde bir tane restoran var. Mutfak açısından beklentinizi düşük tutarsanız, biraz soluklanmak ve manzarayı izlemek için bir seçenek olabilir.
Knidos Antik Kenti’ne Müzekart ile giriş yapabileceğinizi ve 09:00-17:30 arası açık olduğunu not düşeyim. Ayrıca yaz-kış fazlasıyla rüzgar alan bir konumda olduğundan sıkı giyinmenizde fayda var.
Eski Datça
Buralara kadar gelmişken Datça merkezine oldukça yakın konumdaki Eski Datça’ya uğramadan olmaz.
Sezon dışı zamanlarda biraz fazla sakin bir ruha bürünse de Badem Çiçeği Festivali sebebiyle kış ıssızlığı havasında olmayacağını düşünüyorum.
Renkli kapıları, taş evleri, sokaklardaki göz okşayıcı detayları, hediyelik eşya dükkanları ve lokal lezzetleri ile Eski Datça Ege’nin inci gibi köşelerinden birisi. Köyün girişindeki Orhan’ın Yeri, çok zevkli takılar bulabileceğiniz Atelye Takı, şef elinden yemekler için Nil Cafe, leziz kruvasanlar ve tatlılar için Biscotti ve mutfağı pek sevilen Kekik ilk aklıma gelenler.
Uluslararası Knidos Kültür Sanat Akademisi (UKKSA)
Yaka Köyü’nde bulunan UKKSA, kocaman bahçesi ve bahçesindeki heykelleri ile köy köy dolaştığınız bir günü daha da güzelleştirebilir. Dönem dönem düzenledikleri eğitimler, sergiler ve misafir ettikleri farklı disiplinlerden sanatçılarla Ege yolculuklarınız için mutlaka radarınızda olması gereken bir yer burası. Ukksa web sitesinden de etkinlikleri takip edebilirsiniz.
Datça’ya gelmişken Ege gezinizi burayla sınırlı tutmak istemiyor, farklı rotalara da yelken açmak istiyorsanız yaklaşık 1,5 saat uzaklıktaki Akyaka güzel bir seçim olabilir. Akyaka Gezi Rehberimize buradan ulaşabilir, seyahatinizi planlayabilirsiniz.
Badem Çiçeği Festivali Zamanı Datça’da Yapılacaklar
- Yolunuzu mutlaka Bizim Ev’den geçirin. Hatta burada konaklamıyor bile olsanız önceden rezervasyonla restoranında bir şeyler yiyebilirsiniz. İskelesinde oturup denizle baş başa kalmak Datça gezinizin en tatlı anlarından birisi olabilir.
- Kocamaar’ın badem ağaçlarıyla bezeli yolundan ulaşacağınız çiftliğinden alışveriş yapın. Kendi üretimleri ürünlerin çeşitliliği ve İstanbul’a döndüğünüzde evinizde Datça havasını sürdürme hissi size çok iyi gelecek. Buradan ürünleri inceleyebilirsiniz. Beyaz çikolatalı badem ezmesi, badem sütü konsantresi ve birçok şeye aşırı yakışan fermente limon sosu listenizde olsun.
- Datça Köy Ürünleri mağazasında kendinizi kaybedin. Baharatlar, sabunlar, soslar, bakliyatlar, zeytinyağları, reçeller derken bir anda kendinizi tüm mutfak alışverişinizi buradan yaparken bulabilirsiniz. Ne alırsanız alın, badem dolgulu inciri de sepete atmayı unutmayın.
- Eğer açık yakalarsanız Datça Sandalet’ten alışveriş yapın. İskele mahallesinde bulunan deri kokulu dükkanda, günümüzde artık iyice azalmış el işçiliği ile yapılan sandaletler ve çantalar var. Bir zanaatkara destek olmak ve yıllarca kullanabileceğiniz bir hatıra satın almak için çok doğru bir yer.
- 2 kadın girişimcinin kurduğu Dor Datça’ya mutlaka uğrayın. Kendi bahçelerinin mahsulünden ürettikleri marmelatlar, ezmeler ve incirli bademler kış boyu sofralarınızı şenlendirir. Ayrıca badem kahvesini de denemeyi unutmayın.
- Kızlan Köyü’nün yel değirmenleri, Reşadiye Köyü’nün köy kahvesi, yolunuz buralardan geçerken aklınızda olsun.
- Sevdiklerinize hediye etmek için Datça badem kurabiyesi alın.
- Datça merkez civarında gezinirken acıkırsanız D-PO Pizza’da mola verin.
Güzel Datça elbette birkaç madde ile sınırlı değil. Sokaklarında gezindikçe, köyler arası yollara düştükçe bu güzel beldenin baharı müjdeleyen kış halinin de ne kadar güzel olduğunu keşfedebilirsiniz. Şimdiden baharınız kutlu olsun, karşılaşacağınız badem çiçekleri ve ağaçları bol olsun.