Sıcak yaz tatilleri başlamadan önce yurt dışına çıkmak istemeyenler için tercih edilebilir bir rota Adana. Geçen sene iş güç sebebiyle festivale gidemeyen biri olarak, bu sene erken davrandım ve biletimi üç ay önceden alarak tatilimi oldukça da ucuza getirdim. Hedef Adana Portakal Çiçeği Festivali.
Portakal çiçeği festivali bu sene Adana’da 6-8 Nisan arasında gerçekleşti. Biz gidiş ve dönüşte yoğunluğa kalmamak için 5-9 Nisan tarihlerinde Adana’daydık. Çalışıyorsanız ve izniniz sadece festivale katılmaya yetiyorsa Adana’yı keşfetmek için 2 gün gayet yeterli bir süre. (Tatil zamanı kaçılacak en güzel yerler yazımıza buradan ulaşabilirsiniz)
Fakat festival yoğunluğundan dolayı turistik açıdan en kalabalık günlerini yaşayan Adana’yı rahat rahat gezmek isterseniz bizim gibi bir gün önce gitmeyi ya da geç dönmeyi düşünebilirsiniz. Çünkü festival zamanı o şarkılarda geçen meşhur köprü başında bile adım atacak yer bulamıyorsunuz.
Biz 5 Nisan akşamı Adana’da olarak uçak yorgunluğunu üzerimizden atıp ertesi güne bomba gibi girmeyi düşündük. Otelimiz Çukurova Üniversitesi’nin hemen yanındaki Evliya Çelebi Uygulama Oteli’ydi. Merkez diye geçen bölgeye biraz mesafesi olması sebebiyle ikinci günden itibaren araba kiralayarak gezdik.
Festival için gideceklerin uçak biletlerini erkenden almaları gerektiği gibi kalacak yerlerini ve arabalarını da çok geç vakte kalmadan ayarlamaları gerekiyor. Bu sene sadece Adana’da değil yakın çevresindeki hiçbir otelde yer yoktu. Biz arabamızı bir hafta önceden ayırttık, fakat otomatik araba aradığımız için bir hafta öncesinden bile bulmakta zorluk çektik.
Adana beş paralel caddeden oluşuyor ve merkez olarak geçen bölge burası. Gezilecek yerler buralarda olduğu için ulaşım açısından sıkıntı yaşamıyorsunuz fakat geç saatlerde otobüs bulunmuyor . Yürüyerek her yeri gezemiyorsunuz mutlaka nir vesayet gerekiyor.
Adana Portakal Çiçeği Karnavalı
Bu sene 6.sı düzenlenen Adana Portakal Çiçeği Karnavalı oldukça renkli ve eğlenceliydi. Adana Belediyesi’ nin ekonomiyi canlandırmak amacıyla başlattığı bu program her sene bir öncekinden daha fazla insanı Adana’da topluyor. Biz İstanbul’dan geldik fakat İstanbullular kadar Mersin, Ankara, Gazi Antep , Antalya gibi bölgelerden de katılan çok sayıda insan vardı. Yurt dışından bile bu karnaval için gelen insanlar olmuş.
Not: Bu arada Adanalılar festival demiyor Portakal Çiçeğine. Çünkü Türkiye’de birçok festival düzenleniyor(hatta portakal festivali Antalya’da) fakat bunun dışında hiç karnaval yok.
Festival alanı diye tarif edebileceğimiz bir yer bulamıyorum çünkü portakal ağaçlarının bulunduğu her caddeyi rengarenk stantlar süslüyor. Bulvarların neredeyse hepsinde bir etkinlik var. Portakal turuncusuyla bezenmiş , rengarenk şapkalar, taçlar , çiçekler takan insanları dans ederken önünüzde buluveriyorsunuz.
Biz festival alanı nerde acaba hiçbir yerde açıklaması yok diye bayağı düşünmüştük. Ama yersiz bir kaygı olduğunu gidince anladık. Yine de bir yer belirtmek gerekirse Atatürk Parkı ve etrafında her zaman bir hareketlilik yakalayabiliyorsunuz.
Nisandaadanada sitesi festival programını ve güncel haberleri takip etmek için iyi bir kaynak. Merak ettiğiniz herhangi bir bilgiyi oradan edinebiliyorsunuz. Karnavala girişte herhangi bir ücret ödenmiyor.
Karnavalın içeriği ne diye soracak olursanız çeşitli mekanlarda düzenlenen dans gösterileri, folklör oyunları, konserler (bu sene kıraç vardı) bulunuyor. Ayrıca caddeler boyu stantlar kurularak bu stantlarda taçlar, çeşitli el emeği hediyelikler, portakal çiçeği reçeli, kolonyası gibi malzemeler satılıyor. Arada yemek stantlarıyla Adana’nın yöresel tatlarına da yer veriliyor.Festivalin en sevdiğimiz zamanı korteji izleme kısmıydı bizim için.Çünkü bu kadar farklı insanın bir arada eğlenebildiğini görmek bizi çok heyecanlandırdı.
Korteje katılmak ve karnaval coşkusunu yaşamak istiyorsanız en canlı gün cumartesi oluyor. Bu sene saat 17.30 da başlayan kortejde kostümler ve makyajlar çok başarılıydı. Yurt dışındaki karnavalları aratmayan bir cümbüş izledik. Yalnız uyarmak lazım karnavalın kendi kalabalığından çok daha fazla bir kalabalık geldi korteje katılmak için. Kalabalık arasında kalmayı göze alıyorsanız izlemesi zevkli. Akşamüstü olmasına rağmen de hava bunaltacak kadar sıcaktı. Gezdiğimiz 5 gün boyunca zaten 29 derecenin altını pek görmedik.
Biz sıcağa ve kalabalığa çok fazla dayanamayıp portakal çiçeği kolonyamızı kaptığımız gibi karnavaldan biraz uzaklaşarak Adana’yı keşfe başlıyoruz.
Adana’da Görülmesi Gereken Yerler
- Taş Köprü Festival alanı aslında birçok yere yakın fakat Adana’da görülmesi gereken ilk yer tabii ki Taşköprü ve festival alanına özel aracınızla sadece 10 dk mesafede. Bu köprüyü özel kılan mimarisi hem gece hem gündüz ayrı ayrı görülmeli , oraya kadar gitmişken Atatürk Parkında da bir yürüyüş yapmakta fayda var .
- Atatürk Köşkü Müzesi Yine taşköprüye yürüme mesafesinde olan bu müze 1923 ve 1925 yıllarında iki defa Atatürk’e ev sahipliği yapmış. İçeride kaldığı oda , Kuvay-i milliye dönemine ait eşyalar ve gazete haberleri sergileniyor.Haftanın her günü açık ve girişler ücretsiz.
- Sinema Müzesi Atatürk Köşkü’nün hemen yan binasında Sinema Müzesi yer alıyor. Bu müzede geçmişten günümüze birçok popüler filmin afişleri sergileniyor. Özellikle gitmek gereken bir yer değil fakat gelmişken gezelim diyeceğiniz bir müze. Adile Naşit , Kemal Sunal, Yılmaz Güney gibi isimlerin balmumu heykelleri de mevcut , heykelleri pek başarılı bulduğumuzu söyleyemeyeceğim. Aynı şekilde bu müzeye de girişler ücretsiz ve haftanın her günü açık.
- Büyük Saat Kulesi Burası da İzmirdeki saat kulesini andırmasıyla beraber geceleri ışıklandırmasıyla göz dolduruyor. Etrafında oturmak isteyenler için kafeler de mevcut.
- Karataş Sahili, Adana’da deniz yok sananlar için bir süpriz Karataş Sahili. Karataş Adana’nın merkeze yaklaşık 40 dk mesafede bulunan bir ilçesi . Benim gibi İstanbul’dan gelip deniz özlemi çekenler için güzel bir manzarası var. Sahildeki balıkçılarda bir balık yemeden de dönmek olmaz. Nerede Yemek Yemeli Hazır Adana’ya gelmişken bir kebap yemeden dönmeyelim diyorsanız bizdensiniz ! Fakat lokal insanların da söylediği gibi her Adana Kebabı yazan yerde orjinal Adana Kebabı yiyemiyorsunuz. Kebap için size iki önerimiz var:
- Birbiçer Restoranı Ciğer şiş ve Adana kebabı denedik burada , gayet lezzetliydi. Yemekten önce beş çeşit salata geldi. Zaten Adana’daki restoranlarda en çok ücreti salatacılar alıyormuş mesaileri daha fazla olduğu için. Yemekten sonra gelen fıstıklı tatlısı da denenebilir.
- Onbaşılar Restoranı Buranın da yine kebabı ve çiğ köftesi çok başarılıydı. Bulunduğu yer Birbiçere göre daha merkezde kalıyor Turgut Özal Bulvarı’na çok yakın. Yine bir sürü salata ikram edildi.
Kebap dışında ne yiyebiliriz derseniz birçok da tatlısı meşhur Adana’nın. Bici bici diye geçen nişasta, donmuş buz, meyveler ve şerbetten oluşan tatlıyı neredeyse heryerde bulmak mümkün. Sokak aralarında bile bulabilirsiniz festival alanında birçok stantta mevcuttu. Sıcaklarda iyi gitmesi dışında çok bir özelliği yok. Onun dışında kaymaklı kadayıf yemeden dönmek olmaz, onun için de birçok mekan mevcut tek bir yer yok.
Gezi sitelerinde çokça bahsedilen Kazım Büfeden muzlu süt içmeden de dönmedik. Tostları da başarılı bu büfenin. Benim gibi muzlu sütü çok seven ve İstanbulda dışarıda muzlu süt bulamayan insanlar için bence çok mutluluk verici bir mekan. Fakat alt tarafı muzlu süt satıyorlar diyerek gitmemeyi de tercih edebilirsiniz.
Adana Yakınında Gezebilecek Bölgeler
Biz bir günümüzü ayırıp hazır araba da varken Mersin’e geçmeyi tercih ettik. Adana’dan Mersin’ e yolculuk yaklaşık 70 km ve 1 saat sürüyor. Mersin’de gezilecek Kız kalesi , cennet cehennem mağaraları , kushimoto sokağı , barlar caddesi gibi turistik yerler var. Sahili de aynı caddebostan sahile benziyor. Havası çok temiz, Adana’ya göre biraz daha sıcak ve nemli. Kız kalesinden denize de giriliyor, oraya kadar gitmişken biz de şansımızı denedik. Suyu beklediğimizden sıcak bulunca da deniz sezonunu açmış olduk.
Öğlen meşhur Yaprak Tantuni’de tantuninizi de yiyip akşama doğru tekrar Adana’ya dönebilirsiniz. 1 gün Mersin için yeterli bir süre.
Mersin dışında Gazi Antep ve Urfa da yakın mesafeler arasında. İkisine de gitmek yaklaşık 2 saat sürüyor arabayla. Bol vakti olanlar için buraya kadar gelmişken Anteple Urfa’yı görmek güzel bir yolculuk olabilir. Ama gidiş dönüş 4 saat yolculuğu da göze almak gerekiyor.
Biz son gecemizi başka bir şehre geçmek yerine Portakal Çiçeği Karnavalı ile aynı anda yürütülen Gitar Festivali’ne katılarak değerlendirdik. Kaan Tangöze, Feridun Düzağaç, Kalben, Redd gibi ünlü isimler festival boyunca akşam 7 ‘de başlayan konserleriyle ortama renk kattılar. Beyaz evler bölgesine kurulan sahnelerde bir gecede en az üç isim yer aldı. Biletler önceden biletixlerden temin edildiği gibi kapıda da satılıyordu ve ücret 30 tlydi.
Biz son geceyi yakalayabildik sadece, aslen Adanalı olan Levent Yüksel ve Feridun Düzağacı sahnede izleme olanağı bulduk. Gitar festivali de üniversite festivalleri tadında geçiyor , genellikle kalabalığı gençler ve üniversteliler oluşturuyordu. Kısacası Adana’ya festival için geliyorsanız , programınızı önceden ayarlamanız gerekiyor.
Uçak biletinizi 2-3 ay önceden almak, oteli de aynı dönemlerde ayarlamak lazım. Otelin yerine mutlaka gelmeden önce bakın. Merkezden çok uzak olmasın , çünkü bahsettiğim gibi geceleri ulaşım biraz sıkıntı oluyor. Araba kiralanacaksa da onu da gelmeden önce mutlaka ayarlamak gerekiyor. Havanın Nisan ayına göre çok sıcak olacağını düşünerek getireceğiniz kıyafetleri ona göre seçmelisiniz.
Portakal Çiçeği Karnavalı programını, ve nerede ne etkinlik olacağını takip etmek için ara ara nisandaadanada sitesini kontrol etmelisiniz ki kaçırdığınız birşey olmasın. Rahat rahat gezelim diyorsanız da festivalden sonra bir gün daha kalarak Adana’yı keşfetmenizi tavsiye ederim. Gideceklere şimdiden bol gezmeler, iyi eğlenceler !