Siz de “ada ruhu” denen şeyin varlığına inananlardan mısınız? İstanbul’un adalarında kendinizi şehirden yeterince uzaklaşmış hissedemiyor musunuz? Hem biraz Ege’ye uzanayım hem de anakaradan ayağım kesilsin, öyle vizeyle falan da uğraşmayayım mı diyorsunuz? O zaman doğru yazıdasınız. İki üç günde “adalı olma” fikrine nasıl aşık olunur, gelin size de Bozcaada gezi rehberi yazımda anlatayım.
Bozcaada’ ya Ulaşım
Bozcaada’ya Geyikli’den, veya Çanakkale merkezden feribot ile ulaşabilirsiniz. Geyikli’den yolculuk yaklaşık yarım saat sürüyor. Yazın her saat başı sefer var. Ancak yoğunluk olması durumunda yer bulunamayabiliyor ve bu yüzden de rutin saatler dışında da sefer yapılabiliyor. En garantili yol önceden rezervasyon yaptırmak.
Kış boyunca da 3-4 saatte bir feribot seferleri devam ediyor. Diğer bir ulaşım yolu ise Çanakkale’den kalkan Deniz otobüsleri. Yaz boyunca günde 1 kez, kışın da sadece haftasonları sefer yapan denizotobüsü ile yolculuk yaklaşık 1 saat sürüyor. En güncel sefer bilgilerine buradan ulaşabilirsiniz. Ancak aşağıya da zaman tablosunu yazalım:
Geyikli – Bozcaada Feribot Saatleri (Gidiş)
08:00 / 09:00 / 10:00 / 11:00 / 12:00 / 13:00 / 14:00 / 15:00 / 16:00 / 17:00 / 18:00 / 19:00 / 20:00 / 21:00 / 24:00
Bozcaada – Geyikli Feribot Saatleri (Dönüş)
08:00 / 09:00 / 10:00 / 11:00 / 12:00 / 13:00 / 14:00 / 15:00 / 16:00 / 17:00 / 18:00 / 19:00 / 20:00 / 21:00 / 22:00
Çanakkale – Bozcaada Feribot Saatleri (Gidiş)
* Çarşamba – Cumartesi – Pazar günleri düzenlenir
Günde Tek Sefer – 10:00
Bozcaada – Çanakkale Feribot Saatleri (Dönüş)
* Çarşamba – Cumartesi – Pazar günleri düzenlenir
Günde Tek Sefer – 18:00
Bozcaada’ya Ne Zaman Gidilir?
Üç dört yıl önce Bozcaada’ya ilk gezimizde, dönüş feribotuna binerken bir daha bu adaya adım atmayacağımıza neredeyse kesin gözüyle bakmıştık. Aylardan Ağustos’tu, hava delicesine sıcaktı ve -yanlış hatırlamıyorsam- hafta sonuydu. İğne atsanız yere düşmeyecek bir kalabalık vardı.
Doğal olarak konaklamak için yer bulmak, doğru düzgün huzurla yemek yemek ve iyi bir servis beklemek biraz hayaldi. Eğer adaya sezon ortası gidecekseniz bu pek sevimli olmayan tabloyu göz önüne alın derim. Ama eğer Eylül, Ekim hatta belki pastırma yazını yaşatan Kasım ayı başında gitme lüksünüz varsa yukarıdaki cümleleri unutun ve Bozcaada’ya dair tüm kötü fikirlerinizi yok edecek minik bir kaçamağa şans verin.
Adaya gitme amacınız elbette ille de sakin bir tatil ya da dinlenmek olmayabilir. Tam tersine biraz müzik biraz dansla kurtlarınızı dökmek için de gidiyor olabilirsiniz pekala. Eğer böyle bir amacınız varsa, 27-29 temmuz tarihleri arasında Bozcaada Caz Festivali sizin için adeta biçilmiş kaftan olabilir. Detaylar için sizi şöyle rehbere alalım.
Bozcaada’da Konaklama
Bozcaada minik olmasına rağmen konaklama konusunda oldukça geniş bir imkana sahip. Her türlü bütçeye uygun olarak otel, pansiyon, kamp alanı gibi seçenekler mevcut.
-
Ayapetro Hotel
Bu seçeneklerden birisi de Ayapetro Hotel. Adalı bir ailenin işletmesinde olan Ayapetro, adanın merkezine oldukça yakın. Mavi pencereli, cumbalı, 2 katlı taş binada bulunan otelin bahçesinde sabahları kahvaltı servisi, öğleden sonra da 5 çayı servisi yapılıyor.
-
Patiska Karadut Bağ Evi
Ada merkezine daha uzak, daha izole bir tatil hayal ediyorsanız Patiska Karadut Bağ Evi‘ni tercih edebilirsiniz. Kocaman bir bağın ortasında yer alan 6 odalı bağ evinin aslında kahvaltısı meşhur. Burada konaklamıyor bile olsanız dışarıdan kahvaltıya gelebilirsiniz. Sebzeler, meyveler bahçeden toplanıyor, yemekler ve her türlü hamur işleri günlük olarak yapılıyor. Kedilerin ve tavukların gezdiği bahçenin içinde sessiz, sakin bir tatil geçirmek isterseniz mutlaka birkaç hafta öncesinden rezervasyon yaptırmanız gerekiyor.
-
Camping Bozcaada
Eğer daha ekonomik ya da daha özgür tatil planlıyorsanız Sulubahçe Koyu’nda bulunan Camping Bozcaada sizin için güzel bir seçenek olabilir. Çadırınızla gelebileceğiniz gibi buradan çadır kiralamanız da mümkün. Hatta kamp alanında konaklama için bungalovlar bile var.
Kamp alanında kapalı yemek bölümü, duş ve tuvalet alanları, büfe, ortak kullanımlı mutfak ve açık kafeterya gibi imkanlar mevcut. Çadır kurmak için asmaların altındaki gölgelik alanlar ya da çam ağaçlarının bulunduğu kısım arasında bir tercih yaptıktan sonra geriye kalan tek şey kendinizi doğaya bırakmak.
Ada’da hazır kamp alanı dışında çeşitli koylarda, kumsallarda ve yeşil alanlarda da çadır kurup tatil yapanlar mevcut. Ancak hem çevre temizliği hem de yangın tehlikesi yüzünden bu konuda jandarma oldukça hassas. Hiçbir sorun yaşamadan kumsalda konaklayanlar olduğu gibi birçok yüklü ceza ödeme hikayesi de duyduğumuz için işinizi sağlama alın, pek de maceraya atılmayın derim.
Bozcaada İçin Tavsiyeler
Bozcaada Gezi Rehberi yazımda gitmeden bilmeniz gerekenler listesine yer vermek istedim. Ada, bir sürü harika koya sahip, sokaklarında kaybolmaktan çok keyif alacağınız, her gün farklı bir yerinde yemek yiyebileceğiniz kadar çok fazla seçeneği olan tatlı bir Ege adası.
- Yanınıza kamp sandalyesi ve şemsiye almanızda yarar var.
Planladığınız tatiliniz için yanınıza almanız gerekenlerin başında katlanabilir sandalyeler var. Çünkü adada denize girmek için seçenek fazla ama tesis yok. Daha doğrusu sadece 1-2 koyda şezlong, şemsiye ve birkaç basit yemek seçeneği sunan yer var. Canınızın istediği her noktada keyif yapabilme özgürlüğü için hazırlıklı gitmenizde fayda var.
- Deniz senenin çoğu günü soğuk ve bazı koylar dalgalı.
Bozcaada’nın o günkü rüzgar yönüne göre tesislerin bulunduğu koylar dalgalı olabilir. Mesela bizim Tuzburnu’ndan rahatlıkla denize girdiğimiz gün Beylik Koyu çok dalgalıydı. Bu yüzden o gün denize hangi koyda gireceğinize genelde o sabahki rüzgara göre karar verebiliyorsunuz.
- Özel aracınızla veya motosikletinizle gitmenizde fayda var. Ancak yoksa koylara dolmuşlarla da ulaşım sağlayabilirsiniz.
O gün en uygun olan yüzme noktası için artık birer meteorolog haline gelmiş ada yerlileri ve kaldığınız otel yetkilileri size rahatlıkla öneride bulunabilir. Eğer arabanızla ya da motorla adaya gelmişseniz koylar birbirine oldukça yakın olduğundan hepsini gezerek dalga-rüzgar durumuna bakabilirsiniz.
- Bozcaada’da Neler Yapılır yazımıza göz atmayı unutmayın.
Bozcaada’da Yeme-İçme
Geldik Bozcaada Gezi Rehberi yazımda en lezzetli bölüme: Bozcaada’da ne yenir ne içilir? Türlü gurme önerileri..
1. Deniz Kenarı Kayıntısı için Bo’boz
Bu tesis eksikliği ve beraberinde gelen “ne yiyeceğiz” sıkıntısı Bozcaada esnafı tarafından çok akıllıca ve pratik bir şekilde sorun olmaktan çıkarılmış. Deniz kenarı piknik sepeti hazırlamanıza yardımcı olacak birçok yer var ama en ünlüsü ve en bol seçeneklisi Bo’boz. Bir sürü sandviç seçeneğinden birisini seçebileceğiniz gibi kendi sandviçinizi de yaratabiliyorsunuz. Malzeme çeşidi oldukça bol.
2. Keyif ve Lezzet Noktaları
- Bozcaada merkezinde Çamlıbağ ve Corvus gibi birçok şarap üreticisinin yeri var. Buralarda hem şaraplar hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz hem de tadım yapabilirsiniz.
- Piknik sepetiniz için şarap dışında diğer alternatif de adaya özgü gelincik şerbeti ya da koruk suyu. Minik bakkallar ve yerel marketlerde değişik markaları bulabilirsiniz.
- Piknik sepeti ve şerbet demişken, sepetinizi zenginleştirebileceğiniz bir diğer mekan da Veli Dede. İstanbul’da bile benzerini yemediğim muhteşem zencefilli kurabiyesi başta olmak üzere hangi seçeneğini denediysek bayıldık.
- Çok tavsiye edilen yerlerden biri olan Çiçek Pastanesi’nde de tatlı/pasta çeşitlerini değil de dondurmayı mutlaka deneyin derim.
- Adanın meydanında yer alan, genelde ada yerlilerinin akşam sohbetleri için tercih ettiği Çınaraltı da hem klasik içecek çeşitleri hem de yemek alternatifleriyle oldukça ferah bir seçenek.
- Sandalyeler ve sepet hazırsa muhteşem Bozcaada denizi sizi bekler. Yine de ben bunlarla uğraşmayayım, ille de önüme hazırlanıp gelsin derseniz Tuzburnu Koyu’ndaki deneyip memnun kaldığımız Ataol Beach’i tavsiye edebilirim. Gün boyu rahatsız edilmeden kitabınızı okuyabileceğiniz, müzik sesi değil de dalga sesi dinleyebileceğiniz, deniz kenarında atıştırmaya uygun seçenekleri olan tam ada sakinliğinde bir yer.
3. Bozcaada’da Kahve Keyfi ve Alışveriş
- Günün öğleden sonra-akşamüzeri saatlerinde adalılar genelde dinlenme halindeler. Çay bahçeleri, kafeler ve öğle servisi veren restoranlarda tam bir ada havası hakim. Adanın az sayıda iyi kahve yapan mekanlarından Coffee Shelter’ı öğleden sonra keyfiniz için şiddetle tavsiye ederim.
Müzik seçiminden ortam ışığına, kahvelerinden tahta sıralarına kadar sanki her şey saatlerce oturup geleni geçeni izlemeniz için düşünülmüş gibi. Kahve seçeneği bol ama yeme-içme ya da tatlı seçeneği yok. Ama çevredeki pastanelerden kurabiyenizi alıp gelebiliyorsunuz. Hatta çevredeki mekanların ünlü tatlılarıyla ilgili tavsiyede bile bulunuyorlar.
- Diğer bir kahve keyfi yeri de restoranların bulunduğu tatlı sokakların arasında yer alan Kahverengi Coffee. Birçok demleme yöntemini bulabileceğiniz bu güzel kahveci, minik bir Arnavut kaldırımı sokakta, ağaçların altında sizi bekliyor.
- Bizim deneme fırsatı bulamadığımız adanın en yenilerinden Gümüş Coffee House ise kahve çeşitleri dışında smoothieleri ile de oldukça iddialı.
Kahve keyfinden sonra öğleden sonranızı daha da keyifli hale getirecek en güzel şey Bozcaada sokaklarında dolaşmak. İrili ufaklı bir sürü otelin ve pansiyonun kapıları ve pencereleri çiçeklerle, saksılarla süslenmiş; herkes sokağı, kapısı için bir sürü güzel detay yaratmış. Bir köşeyi döner dönmez çok güzel bir duvar resmiyle ya da pencereleri gelin gibi süslü bir evle karşılaşabilirsiniz.
Bazen restoranların rengarenk tahta sandalyeleri, kurutmak için masalara yaydıkları biberleri, rengarenk boyanmış pencereleri bile başlı başına bir fotoğraf karesi oluşturabiliyor. Birazcık fotoğraf merakınız varsa aslında minicik olan ada çevresi sokaklarını yürüyüp bitirmeniz oldukça uzun sürebilir.
Minik dükkanlarından seramik atölyelerine kadar hem fotoğraf çekmek hem de alışveriş yapmak için bir sürü bahane Bozcaada’da sizi bekliyor. Aki Gift Shop, Noah seramik (ve kedisi Sarımsak) mutlaka görmeniz gereken yerlerden. Alışveriş yaparken tanık olacağınız adanın bir başka güzelliği de hiçbir yerde naylon poşet kullanılmaması. Marketten eczaneye kadar her yer bu kurala özen gösterdiğinden sokaklarda elinde poşetlerle değil kucaklarında kesekağıdı ile yürüyen insanlar var.
4. Bozcaada’da Akşam
Minik ada turundan sonra akşam yemeği için ada sokaklarında karşınıza çıkacak onlarca restorandan birisini seçebilirsiniz. Biz kaldığımız sürede Yalova Restoran ve Vahit’in Yeri’ni denedik ve çok memnun kaldık. Zaten yeterince keyifli bir deniz-kumsal günü geçirdiyseniz akşam yediğiniz her şey çok lezzetli geliyor.
Yemek için diğer alternatif de yine bir piknik sepeti hazırlamak olabilir. Ancak bu sefer istikamet, adanın ünlü gün batımı noktası Polente Feneri. Bozcaada geleneklerinden birisi de Polente’de rüzgar gülleriyle beraber günü batırmak. Gerçekten nefis bir gün batımı manzarası ve renk şöleni ortaya çıkıyor. Gündüz koylar için geçerli olan piknik sepeti hazırlama ritüelini bu sefer günbatımı için uygulayıp, sepete bir de şarap ekleyip harika bir akşam yemeği yiyebilirsiniz.
Alan oldukça geniş olduğundan birçok kişinin sizinle bu keyfi paylaşıyor olması pek rahatsızlık vermiyor. Hatta rüzgarın sesinin arasından, derinlerden, bir köşeden Zeki Müren başka bir köşeden de caz tınıları duyabilirsiniz; şaşırmayın. Birçok insan zevkine göre kendi müziğiyle başbaşa olmayı seçiyor ve bu durum rahatsızlık vermek yerine ortaya çok şirin bir çokseslilik çıkarıyor.
Eğer Bozcaada’da birden fazla gece geçirecekseniz bir akşamı mutlaka Polente Feneri’nde günbatımını izleyerek geçirin. Hatta hava iyice karardıktan sonra ortaya çıkan yıldızların fazlalığı nefesinizi bile kesebilir. İşte o zaman biz şehirde yaşayan insanlar için şehir ışıklarının bile ne kadar yorucu olduğunu anlayacaksınız.
Bozcaada’ya birkaç günlüğüne geldiyseniz 2. günden sonra adanın sükûneti sizi de içine alacak. Bir bakacaksınız ki öğleden sonra her zamanki pastanenizden her zamanki tatlınızı alıp favori kahve köşenize kurulmuşsunuz bile. Sırf adalı olmanın huzuru, oraya gitmeden anlaşılamayan “ada ruhu”nu yaşamak için bile bu tatlı Ege güzeline bir şans verin. Şarap kokan sokakları, üzüm dolu tezgahları ve kendine has minik rutinleriyle Bozcaada, kendinize verebileceğiniz en güzel armağan olabilir.
Şimdiden ada ruhuna kendinizi kaptırdıysanız Gökçeada tavsiyelerimiz için sizi aşağıdaki yazımıza da bekleriz.
Eğer Yurtiçinde başka başka yerler arıyorsanız aşağıdaki yazımıza tık tık:
Bozcaada gezi rehberimizin sonuna geldik. Yazımda Bozcaada’ya nasıl gidilirden, Bozcaada’da gezilecek yerlere, gidilecek restoranlara, yapılacak aktivitelere her konuya yer vermeye çalıştım. Bizi instagramdan takip etmek isterseniz şuraya tıklayın: FilGezi . Eğer sorularınız olursa yazının altına yorum yapabilirsiniz. Şimdiden iyi gezmeler.
1 Comment