Kamboçya Gezilecek Yerler & Gezi Rehberinde de belirttiğimiz gibi Kamboçya dünyanın en büyük tapınağına sahip olması sayesinde dünyanın dört bir yanından sayısız turist çekiyor. Angkor Wat’a en yakın şehir olan Siem Reap‘a da bu turistleri ağırlamak düşüyor. Angkor Wat & Siem Reap Gezi Rehberimiz Angkor Tapınakları gezisi ve Siem Reap şehrinde görülecek ve yapılacak şeyleri anlatıyor.
Siem Reap’ta bir havaalanı var, bizim ülkeye girişimiz de bu havayolunda oldu ve burada vizemizi aldık. Kamboçya Gezilecek Yerler & Gezi Rehberinde de belirttiğimiz gibi otobüs ile diğer şehirlerden ve komşu ülkelerden buraya ulaşmak da mümkün. Konaklama konusunda ise seçenekler oldukça geniş bir yelpazeye yayılıyor. Hostellerden havuzlu lüks otellere kadar birbirinden farklı birçok seçenek var. Şehirde oldukça fazla butik otel var, ‘TripAdvisor‘ güncel bilgileri gözlemleme ve son yapılan yorumlardan yola çıkarak fikir edinme konusunda yardımcı olabilir.
Angkor Wat & Siem Reap Gezilecek Yerler Rehberimizin ana dağı olan Angkor Tapınakları, Tonle Sap Gölü ile Kulen Dağları arasına dağılmış 10’un üstünde tarihi tapınağı kapsayan oldukça büyük bir alan. Bu tapınaklar yüzyıllar boyunca yaşam merkezi olarak kullanılmış olan bugün hastane diyebileceğimiz şifa merkezleri, kütüphaneler gibi birçok farklı yapıyı içeriyorlar. Tapınakları oluşturan neredeyse her taş özenle işlenen çok çeşitli şeytan, kral, dansçı, melek gibi figürlerin türlü yorumlarıyla ve hikayelerle kaplı.
Buradaki tapınaklar arasında en etkileyici bulduklarımız doğa ile içiçe geçmiş durumda olanlardı; bu yapıların içinden ağaçlar yükseliyor. Bu tapınaklar büyüklükleri ve yapısal özellikleri, renkleri, üstlerindeki motifler açısından da birbirlerinden farklılar.
Tapınakların hepsini gezebilmeniz için üç güne ihtiyacınız var. Bu tapınakları ziyaret etmek için önce Angkor Arkeolojik Parkı’na gidip biletlerinizi almanız gerekiyor. Eğer zamanınız yoksa ya da üç günü çok fazla buluyorsanız bir günlük bilet alabiliyorsunuz. Bir günlük bilet fiyatı 20 Dolar; Üç günlük ise 40 Dolar.
Her gün kahvaltıdan sonra tapınaklara ulaşıp akşam dinlenmek üzere odanıza döneceğiniz yoğun tempolu tam zamanlı gezgin moduna geçiyorsunuz. Tapınaklara en yakın yerleşim merkezi olan Siem Reap’ta kaldığınız yerin resepsiyonunun sizin için ayarlayacağı ya da sokakta kendiniz bulabileceğiniz bir tuktuk ile anlaşıyorsunuz ve sizi sabahları otelinizden alıyor, tapınak tapınak gezdiriyor. Siz gezerken kendine bir gölge bulup sizi bekliyor.
Öğleleri genellikle tuttuk şoförünün kendi bulduğu ve sizi getirdiği için para ödemeden öğle yemeği yiyebildiği bir yerde öğle molası veriyorsunuz. Eğer öğle yemeği yiyeceğiniz yeri siz kendiniz seçerseniz tuktuk şoförünüzü de yemeğe davet etme nezaketini göstermeyi tercih edebilirsiniz.
Angkor Wat & Siem Reap’ta gezilecek yerlerin başında bulunması gereken öneri Angkor Wat’ta günbatımı izlemek. Tuktuk şoförünüz ile anlaşıyorsunuz ve gün henüz ağarmadan sizi otelinizden alıyor. Eğer şansınız varsa ve bugünü dolunaya denk getirebilirseniz yaşadınız. Siem Reap’tan tapınaklara giden yol zaten oldukça keyifli iki yanı ağaçlarla çevrili toprak bir yol, bir de ay ışığı olunca her şey daha da romantikleşiyor. Gün ağarırken ay ve güneşi aynı anda görebildiğiniz kısa bir an oluyor!
Angkor Wat’a vardığınızda bu zekice fikri keşfeden tek kişinin siz olmadığınızı tapınağa birçok turistin geldiğini görüyorsunuz. Elinde kahvesi, omzunda şalı, uykulu turistler oldukça sessiz ve sakin oluyor ve bu kadar çok kişinin sessizce tapınağın önününde beklemesi ekstra bir huzur katıyor gün doğumu gezisine. Güneşin tapınaklardan yükselişini seyretmek çok orijinal bir deneyim. Sonrasında tapınaklara vuran gün ışığı ve ışığın değişimini izlemek çok keyifli. Kameranızı, yedek hafıza ve pillerinizi yanınıza alın, çünkü en güzel resimler bu ışıkta çekilenler.
Bir de günbatımı olayı var, bunun için yüksek bir tapınağa gidiliyor. Bunu öneremeyeceğim, kalabalık, akşam aşırı sıcak, kapalı giyinmeniz gerek, taşlar zaten cayır cayır yanıyor ve oturamıyorsunuz, bin tane turist elindeki telefonu havaya kaldırmış gün batımını resmi çekmeye çalışıyor. Daha fazla şikayet etmeyeyim en iyisi, kısaca öneremiyorum diyeyim. Kendi seçeceğiniz daha sakin bir köşeden daha huzurlu bir günbatımı yaşayabilirsiniz bence.
Angkor Wat & Siem Reap Gezi Rehberimizde alışveriş önerimiz ise yine tapınak gezileri sırasında göreceğiniz üstünde çok orijinal figürlerin olduğu el yapımı kabartma resimler. Birkaç dolara alacağınız bu resimleri çerçeveletip astığınızda gerçekten hoş bir duvar dekoru oluyor ve iyi ki almışım diyorsunuz. Bunlardan hediye olarak da alınabilir, birkaç tanesini aynı rulo kabında taşıyabiliyorsunuz ne de olsa. Bakınız neden birkaç tane daha almadım pişmanlığı yaşayan ben.
SİEM REAP’TA GEZİLECEK YERLER & NELER YAPILMALI
Angkor Wat & Siem Reap Gezi Rehberimizde mutlaka önereceğimiz bir diğer şey de geleneksel Kamboçya dansını izlemek! Özellikle de tapınakları gezip, o detaylı, özenli, estetik figürleri birkaç gün ard arda görüp eski çağlardaki yaşantıyı zihninizde canlandırmaya başladıktan sonra gidip bu dansı gerçek dansçılardan izlemek çok etkileyici oluyor!
Danslar birkaç farklı bölümden oluşuyor. Önce klasik geleneksel danslardan örnekler sonrasında da mitolojiden birkaç geleneksel hikayeyi dansla canlandırıyorlar ki esas ilginç olanı bu. Gözlerinizi alamıyorsunuz. Tapınaklarda gördüğünüz şeytan, melek, kadın, çiftçi figürleri bir bir canlanıyor ve hikayede yerlerini buluyor.
Siem Reap’ta bazı restoranların dans sahnesi var. Akşam yemeği menüsü ve dans gösterisi için toplam bir fiyat ödüyorsunuz. Bunun için kaldığınız yer aracılığıyla da rezervasyon yaptırabilirsiniz.
Siem Reap’ ta gezilecek yerlerin başında gelen ve kesinlikle görmenizi tavsiye edeceğimiz bir diğer yer de Siem Reap’ın arka sokakları ve Tonle Sap Gölü’ndeki yüzen köyler. Bunun için kaldığınız yerin resepsiyonu ile görüşebilirsiniz. Genellikle 10-15 kişilik bir turist grubu için küçük bir minibüsle yapılan geziler düzenleniyor ve programın başında yüzen köyler geliyor.
Belki başka ülkelerde de yüzen köyler görmüş olabilirsiniz ama görüp görebileceğiniz en doğal ve turistik kaygı güdülmeyen yaşamın yaşandığı yüzen köyü burada görüyorsunuz. Gölün üstündeki bu göllerde normal bir yaşam sürülüyor. Bunlar insanların gerçek evleri. Gölün üstünde çocuklar için okul bile var.
Bu gezide belki de en çok yerli görme ve tur rehberinizin de yardımıyla yerlilerle en çok yakınlaşabilme fırsatı bulduğunuz kısım yüzen köylere gittiğiniz gün olacak. Bu nedenle geziye çıkarken giydiklerinize özellikle dikkat etmelisiniz. Giysinileriniz hem yerlilere saygınızı göstermek ve onları rahat ettirmek için hem de kendinizi güneşten korumak için ince ama kapalı giysiler olmalı.
Zaten biz genellikle esmer olduğumuz için ve bu insanların Fransız kolonisi oldukları zamanlardan kalma bir esmer (kendilerinden daha uzun ve daha büyük burunlu) insanlara bir tür fobileri olduğu için tip açısından dezavantajlı konumdayız, bir de giysilere dikkat etmeyince, ‘Fransız mısınız?’ diye öfkeli sorular ve bakışlara maruz kalabiliyorsunuz. Yeri gelmişken Kamboçya’da güzellik ölçütü burnunuzun küçüklüğü; burnunuz ne kadar küçükse o kadar çekicisiniz.
Siem Reap’ta gezilecek yerlerden biraz uzaklaşıp yüzen köylere giderken geçtiğimiz yol boyunca gördüğümüz evler, okullar, manastırlar ve denk geldiğimiz bir düğün ülkenin sandığımızdan ne kadar daha fakir olduğunu, yoksulluğun ne demek olduğunu iyice gösterdi bize.
Bu geziye yerli pazarı ziyareti de dahil. Bu gerçek bir pazar, bizden başka turist yoktu. Yaşadıkları fakirlik nedeniyle, ya da fakirlik döneminde gelenekselleştirdikleri alışkanlıkları nedeniyle yedikleri envaye çeşit böcekleri, kurbağaları, diğer sürüngenleri ve diğer ilginçlikleri burada gördük.
Turistlerin böyle yerlerde gezmesinden çok rahatsız oluyorlar, bizim tur rehberimiz bizi insanlara yaklaştırmak için oldukça emek sarfetti. Resim çekmeniz de son derece nahoş bir hareket oluyor, sadece kameranızı insanların yüzüne değil yere çevirerek bazı şeylerin resmini rahatça çekebiliyorsunuz. Bir de bu pazarda ve pazarın etrafındaki taksiciler arasında para yüzünden insanlar arasında tartışmalar çıkabiliyor, yani öyle süper neşeli bir ortam denemez.
Bu gezi dahilinde bir de geçimini ‘kralan’ satarak sağlayan bir aileyi ziyaret ettik. Kralan yapışkan pirinç, kırmızı fasülye, şeker, rendelenmiş hindistan cevizi ve hindistan cevizi sütünün bambu çubuklarının içinde kiremit ateşinde uzun saatler boyunca pişirilmesiyle yapılan bir tür tatlı. Bunu yapmak için gece dörtte kalkıp ateşi hazırlamaları gün ağarırken de yol kenarına tezgah kurmaları gerekiyor. Bambu çubuğunun içinde olduğu için yanınıza alıp istediğiniz zaman yiyebiliyorsunuz. Pirinçli tatlıları seviyorsanız beğeneceğiniz, beğenmeseniz de verilen emeğe hayranlığınızdan bir tane alacağınız bir tatlı.
Bu ailenin en yaşlı bireyiyle de tanıştık ve böylece Kamboçya’da belirli bir yaşın üstündeki kadınların saçlarını kazıtmasının bir gelenek olduğunu öğrenmiş olduk.
Siem Reap gezisi sonrası hüznünüzü biraz dağıtmak, deniz ve doğanın tadını çıkararak dinlenmek için Kamboçya Gezilecek Yerler & Gezi Rehberindeki rotalardan ilham alabilir, örneğin Sihanoukville’e doğru yola çıkabilirsiniz.
Gezi bloğumuza biraz hüzün, bolca gerçeklik ve tarihin derinliğini katan Angkor Wat & Siem Reap Gezilecek Yerler Rehberimizi türlü bilgi ve kendi gezgin önerilerilerimizle sunduk. Umarız keyifle okumuşsunuzdur.