Hep aynı yerlerde yürümekten, hep aynı mekanlarda oturmaktan sıkıldıysanız ve kendinize gezilecek yeni yerler, keşfedilecek yeni mekanlar arıyorsanız doğru yeri bulmuş olabilirsiniz: Çukurcuma. Bu yazımda sizlerle Çukurcuma’da bir gün boyunca neler yapabileceğinize dair öneriler paylaşacağım.
Bu semtin ara sokakları antika dükkanlarına, sanat galerilerine, cam vitrinli yoga merkezlerine, tarihi hamamlara ve pek çok mekana ev sahipliği yapıyor. Oldukça sıra dışı ve bohem bir havası olduğunu da eklemem gerek.
Hadi gelin hep birlikte kendine özgü dokusu ve renkleriyle İstanbul’un en güzel semtlerinden biri olan Çukurcuma’ya doğru yola çıkalım.
Çukurcuma’da Neler Yapılır – Kahvaltı
Nørre İstanbul
Norre, İskandinav tarzı dizayn edilmiş, iki katlı küçük bir kahve dükkanı aslında. Ama yalnızca kahveleriyle değil, lezzetli kahvaltılıkları ve tatlılarıyla da tercih sebebi. Pazartesi günleri hariç her gün açık. Mekan küçük olduğu için ne yazık ki yer bulmak kimi zaman zorlaşabiliyor. Yine de bence gittiğinize pişman olmazsınız.
Tarihi Cihangir Simit Fırını
Eğer ayak üstü bir şeyler atıştırmak isterseniz, 1920’den beri hizmet veren bu küçük fırından gevrek bir simit almayı tercih edebilirsiniz. Simit haricinde poğaça, pide ve sandviçler, kurabiyeler, tartlar ve şerbetli tatlılar da bulabilirsiniz.
Corinne Brasserie
Harika bir manzara eşliğinde uzun ve keyifli bir kahvaltı yapmak istiyorsanız Corinne Otel’in terasında yer alan Corinne Brasserie’yi önerebilirim. Çalışanların güleryüzlü, oldukça ilgili ve yardımsever olduklarını da belirteyim. Üstelik Corinne, Çukurcuma’nın mutlaka görülmesi gereken yerlerinden birinde, Turnacıbaşı Caddesinin köşesinde yer alıyor. Kahvaltı için hafta sonu gitmeyi planlıyorsanız ve manzaranın tadını da çıkarmak istiyorsanız, bir gün öncesinden arayıp cam kenarındaki masalardan birine rezervasyon yaptırmayı düşünebilirsiniz.
Dışarıda kahvaltı etmeyi seviyorsanız ve yeni yerler denemekten hoşlanıyorsanız eğer sevgili Büke Çağla Yılmaz‘ın Moda’nın En İyi Kahvaltıcıları yazısına göz atabilirsiniz.
Farklı bir Öneri: Asri Turşucu
Limon mu, sirke mi tartışmasında Saadet Hanım mı, Kazım Efendi mi haklıydı bilinmez ama Asri Turşucu içeri girdiğiniz anda sizi geçmişe götürüyor. Yüzünüzde kocaman bir gülümseme ve elinizde bir bardak acılı turşu suyuyla çıkıyorsunuz kapıdan.
Çukurcuma’da Gezebileceğiniz Müzeler
Masumiyet Müzesi
Bu müze, Dalgıç Çıkmazı Sokak’ta, Orhan Pamuk’un aynı isimli romanı için kurulmuş. İçerisinde romanın ana karakterleri olan Kemal ve Füsun’a ait eşyalar, anılar, mektuplar, boş gazoz şişeleri ve onlarca sigara izmariti sergileniyor. Tam bilet 150 TL, indirimli bilet ise 75 TL. Pazartesi günleri hariç saat 10.00 ile 18.00 arasında ziyarete açık.
Orhan Kemal Müzesi
Müzede ünlü yazar Orhan Kemal’in çoğu Ara Güler tarafından çekilmiş 70 kadar fotoğrafı, Kemal ailesi fotoğrafları, yazarın kitaplarının orijinal ilk baskıları, yazarın özel mektupları ve yazar hakkında yazılan tez ve makaleler ile özel eşyalarının bir kısmı sergileniyor. Küçük bir müze ve Pazar günü hariç her gün ziyarete açık. Eğer görmek isterseniz tam bilet 40 TL, öğrenci bileti ise 20 TL.
Çukurcuma’da Güzel bir Kahve Molası
Müz
Müz benim en sevdiğim kahveciler arasında yer alıyor. İki katlı bu mekanın alt katında el yapımı seramik eşyalar satılıyor. Giriş katında ise tam ortada ortak kullanımlı geniş bir masa var. İçerisi adeta küçük bir sera gibi. Pek çok çiçek ve bitkiyle dolu. Mekanın verdiği huzura aşığım sanırım. Dışarıyı rahatlıkla izlemeniz için pencerenin önüne de bir masa konulmuş. Gelip geçeni izlerken çalışmak isterseniz, lezzetli bir kahve ve tatlıdan da vazgeçmek istemiyorsanız bilgisayarınızı alıp gelebilir, burada rahatlıkla çalışabilirsiniz. Ayrıca güzel havalarda mekanın önünde de oturabiliyorsunuz. Self-servis olduğunu hemen ilave edeyim.
Eğer Türk edebiyatına ilginiz varsa, Müz’ün bulunduğu sokağın köşe başında Oğuz Atay‘ın Tutunamayanlar romanını yazdığı apartman bulunuyor.
Çukurcuma’nın Üç Klasiği
Çukurcuma denildiğinde aklıma gelen ilk yerler arasında sayabileceğim, gösterişli rengi ve dokusuyla Zenovitch Apartmanı’na, fotoğraf çekmek için ideal bir yer olan ve Art Nouveau stilindeki apartmanların yana yana sıralandığı Faik Paşa Caddesi’ne ve içinden yürümesi bile ayrı keyif veren Cezayir Sokağı’na (eski adıyla Fransız Sokağı) uğramadan günü bitirmeyin.
Çukurcuma’da yemek için tercih edebileceğiniz yerler
No: 19 Dining: Giden herkesin övgüyle bahsettiği, ev yemekleri yapan No: 19 Dining Çukurcuma’nın en meşhur sokaklarından birinde, Faik Paşa Sokağı’nda yer alıyor.
Cuma: Burası Michelin Rehberi’nin önerilerinde yer alan, oldukça güzel bir mekan. Kahvaltı için tercih edebileceğiniz gibi, kahve içmek için uğrayabilir, bahçesinde güzel havanın tadını çıkarabilirsiniz.
Mayko: Eski Çukurcuma Köftecisi’nin yerine açılan bu mekan taze mezeleri ve günlük menüsüyle denenmesi gereken yerler arasında yer alıyor. Benim gittiğim gün ev yapımı Lazanya ve mantar çorbası servis ediyorlardı. Lazanya oldukça lezzetliydi.
Arwin Cihangir: Arwin, kahvaltı için de gidilebilecek, tarihi yarım ada manzaralı, kaliteli hizmetle lezzetli yemeklerin buluştuğu bir başka Çukurcuma mekanı.
49 Çukurcuma: Pizza yemek ve arkadaşlarınızla birkaç kadeh şarap içerken keyifli zaman geçirmek istiyorsanız, Çukurcuma’nın en çok önerilen mekanları arasında yer alan 49 Çukurcuma’yı tercih edebilirsiniz.
Çukurcuma’da Bulunan Tarihi Hamamlar
- Firuzağa Hamamı: Firüzağa, Ferzan Özpetek’in Hamam filminin çekimlerinin yapıldığı yerlerden biri ve hala aktif olarak hizmet vermekte.
- Ağa Hamamı: İstanbul’da yer alan en eski hamam. 1454 yılında Fatih Sultan Mehmet ve oğulları için inşa edilmiş. Güncel fiyat listesine ulaşmak için bu bağlantıyı kullanabilirsiniz.
- Çukurcuma Hamamı: 1831 yılından beri hizmet veren Çukurcuma Hamamı’yla ilgili bilgi almak isterseniz web sitesi burada.
- Tarihi Galatasaray Hamamı: 1481’den beri hizmet veren tarihi hamamla ilgili detaylı bilgi almak ve online rezervasyon yapmak için bu bağlantıyı kullanabilirsiniz.
Çukurcuma’da Bulunan Antikacılar
Bildiğiniz gibi Çukurcuma, antikacılarıyla meşhur. Burada bulunan antikacıları – özellikle mobilyalar için- gezmek oldukça keyifli bir aktivite. Size en sevdiklerimizden 3 tanesini yazalım.
Karadeniz Antika – Belki de Çukurcuma’daki en şaşalı, en dikkat çeken antikacılardan. Özellikle girişindeki heykeller bizi bizden alıyor.
Aslı Günşiray Interiors – Bir antikacıdan çok , tarihi eserlerle, modern tasarım atölyesinin birleştiği bir tasarım dükkanını andırıyor dışarıdan.
Çukurcuma Müzayede Kültür ve Sanat Evi – İsminden de anlayabileceğiniz gibi, ürünlerini 2012’den günümüze, müzayedeyle satışa çıkaran bir işletme.
Son bir kokteyl için hala zamanım var derseniz;
İki seçenek sunabilirim sizin için. Çukurcuma’da günü bitirirken müşterilerinin sokağa taştığı, küçük bir mekan olan Noh Radio‘ya uğrayabilir, güzel bir kokteyl alıp kendinizi müziğe kaptırabilirsiniz. Ya da Tomtom’da bir köşe başında yer alan, kokteylleri ve ev yapımı likörleriyle meşhur Flekk‘e geçebilirsiniz.
Bonus: İstanbul Resim Heykel Müzesi ve Eski Fransız Yetimhanesi
Hazır Çukurcuma’ya gelmişken, Cihangir Merdivenleri’nin manzarasının tadını çıkara çıkara aşağıya inmişseniz eğer İstanbul Resim Heykel Müzesi’ni gezebilirsiniz. Müze, Pazartesi günü hariç her gün ziyarete açık. Giriş ücreti ise tam bilet 120 TL, indirimli bilet 60 TL. Ek olarak Salı günleri saat 16.00 ile 20.00 arasında tüm öğrencilere ücretsiz.
Müzede, Sanâyi-i Nefise Mektebi’nin kurucusu Osman Hamdi Bey’e ait tablolar, 19. yüzyıl manzara ve figür resminin önemli sanatçılarına ait çalışmalar ve Cumhuriyet dönemi Türk resminin önemli sanatçılarına ait eserler sergileniyor.
Karaköy’de vapurdan indiniz ve Çukurcuma’ya doğru yürümeye karar verdiniz. Çukurcuma yokuşuna sapmadan önce şehrin kalabalığından ve gürültüsünden uzak bir yerde durup soluklanmak isterseniz, Boğazkesen’de yer alan Eski Fransız Yetimhanesi‘ne uğrayabilirsiniz. Burası, 1866 yılında Sultan Abdülaziz’in fermanıyla, kolera salgını sırasında halka yardım eden Saint Vincent de Paul’ün Hayırsever Kızları’na verilmiş. Bu arsaya önce Saint Joseph Fransız Yetimhanesi ardından da Saint Eugene Ortaokulu inşa edilmiş. Yapı yıllar içerisinde tütün deposu da dahil olmak üzere pek çok farklı amaç için kullanılmış, 1940’larda ise kartonpiyer atölyesine dönüştürülmüş.
2023 yılı itibariyle ise Beyoğlu Belediyesi tarafından Tophane Mekan adıyla hizmete açılmış. Bahçesinde bir şeyler alabileceğiniz küçük bir kafe, oturup dinlenebileceğiniz masalar ve çocuklar için park mevcut.
Çukurcuma’da yer almayan ama Çukurcuma’ya komşu bu iki yerden de bahsettiğimize göre yavaş yavaş yazının sonuna gelmişiz demektir.
Hazır hava sıcaklığı normalin üzerinde seyrediyorken İstanbul’un en bohem ve en kendine özgü semtinde bir gün geçirmek için şu güzel sonbahar günlerinden yararlanmanızı öneririm.
Siz de bize Çukurcuma’da yapılacak aktiviteler önermek isterseniz bu postun altına ya da Instagram hesabımıza önerilerinizi yazabilirsiniz.
Sevgilerimle,
Cansu.
