Yaz Mevsiminde İzlanda Gezi Rehberi ve “Ring Road”

İzlanda, her gezmeyi seven insanın bir noktada radarına takılmış uzun uzun fotoğraflarına bakılan buraya nasıl gidilir diye planlar yaptıran bir ülke. Ama güzel olduğu kadar uzak ve pahalı olduğu için hem planlama aşaması hem de planları gerçekleştirme aşaması biraz zahmetli olabiliyor.  Bizim için de manevi olarak neredeyse 1 senelik, maddi olarak 2-3 ay öncesinden tüm uçak bileti, otel rezervasyonu gibi hazırlıklara başladığımız bir gezi oldu. Ama işin sonunda İzlanda tüm beklentilerimizi fazlasıyla karşıladı diyebiliriz .

İzlanda’ya ne zaman gitmemiz gerektiği konusunda fazlasıyla ikilemde kaldık ama daha sonra İzlanda kışına ve karanlığına hazır hissetmediğimiz konusunda kendimizi ikna ettik ve gezi için tarihlerimizi, 1-9 Temmuz olarak belirledik.

Merak edenler için şimdiden yanıtlayalım: Temmuz ayında, kuzey ışıklarını görmek maalesef imkânsız. Çünkü güneş neredeyse hiç batmıyor.

Güneşin neredeyse hiç batmaması, gezmek istediğiniz yerlerde daha fazla vakit geçirebilmek ve uzun araba yolculukları için ideal. Biz oradayken güneşin batış saati gece 12:00, doğuşu ise sabah 03:00’tü. Tabii, yine de hava hiçbir zaman zifiri karanlık olmadı.

İzlanda’yı bir de kuzey ışıkları zamanında okumak isterseniz buradan “İzlanda’ya Gitmek İçin Kuzey Işıkları Rehberiyle 5 Neden” yazımıza ulaşabilirsiniz.

Biz bu gezimizde ülke içerisinde ünlü bir rota olan “Ring Road” isimli çemberi 7 günde tamamlamadık ve çember etrafında ilgimizi çeken bazı noktalara uğradık.

Aşağıda bizim uğradığımız yerleri işaretlediğimiz haritamızı inceleyebilirsiniz. Ama İzlanda yalnızca bu haritada işaretli yerlerle sınırlı değil.

Umarız siz de bu rehberimizi okurken planlamaya başladığınız İzlanda geziniz için yararlı bilgiler bulabilirsiniz!

İzlanda’ya Ulaşım

İzlanda, bir Schengen ülkesi olduğu için ülkeye giriş yapabilmek için geçerli bir Schengen Vizesi sahibi olmak gerekiyor. Vize başvurusu ve merak ettiğiniz soruların cevaplarına buradan ulaşabilirsiniz.

İzlanda’ya en kolay hava yolu ile ulaşabilirsiniz. Biz İzlanda’ya Avrupa içerisinden havayolu ile tercih ulaşımı ettik ve İcelandair’le Reykjavík’e 1 saatlik uzaklıkta bulunan Keflavík International Airport’a indik.

İzlanda Hakkında Bilmeniz Gerekenler

• İzlanda’nın para birimi İzlanda Kronası. 1 Euro, 147 İzlanda Kronası’na denk geliyor (2023). Bir kahve fiyatı ortalama 600 ile 800 İzlanda Kronası arasında değişebiliyor. Restoranlarda ise iki kişi, pek de lüks olmayan bir restoranda oturup yemek yediğinizde toplamda ortalama 8.000 İzlanda Kronası ödemeniz olası. Neredeyse her yerde kredi kartıyla ödeme yapabilirsiniz.
• Bu ülkede alkol bulmak çok zor. Marketlerde yalnızca %2.25 alkollü bira bulabiliyorsunuz. Daha fazla alkollü bir bira ya da şarap vb. gibi içkiler almak için ayrıca başka bir likör stora gitmeniz gerekiyor. Bazı barlar da take-away şişe alkol satabiliyor. Alkol almak isterseniz ülkeye girmeden önce havaalanından almanızı öneririz.
• Restoranda yemek isterseniz ise buradan fiyatlara da bakarak istediğiniz restoranda masanızı rezerve edebilirsiniz; restorana gittiğinizde de bu sayfa üzerinden sipariş vererek ödemenizi yine bu sayfadan online olarak gerçekleştirebilirsiniz.
• Görebileceğiniz en sessiz yerlerle karşılaşmaya hazır olun. Çoğu zaman doğa yürüyüşü yaptığımız yerlerdeki sessizlik bizi büyüledi diyebiliriz.
• Musluk suları gerçekten çok lezzetli. Ama sıcak su genelde volkanik faaliyetlerden sağlandığı için akan su biraz sıcakladığı anda ortamı bir anda sülfür kokusu kaplayabiliyor.

İzlanda İçi İletişim/ İnternet:

Siz de bizim gibi “Ring Road” yapmaya karar verdiyseniz yanınızda sürekli kullanabileceğiniz, telefonunuzda navigasyonunuzu ayarlayabileceğiniz bir internetiniz olması çok önemli.

Avrupa Birliği içerisinde bir ülkeden bir hat sahibi olduğunuzda bu internetinizi başka bir ücret ödemeden İzlanda’da olduğu gibi kullanmanız mümkün. Eğer öncesinde başka bir Avrupa ülkesinden İzlanda’ya giriş yapacaksanız alacağınız hattın özelliklerini iyice öğrenerek bir kullan-at sim kart almanızı tavsiye ederiz.

İzlanda’da Yaz Mevsiminde Ne Giyilir:

İzlanda’da alışılmışın dışında bir yaz mevsimi geçireceğinizi garanti ederiz! Temmuz ayında hava sıcaklıkları 11-18 derece arasında değişiyor ve genellikle yağmur yağabiliyor. Ne olur ne olmaz 4 mevsimlik kıyafetlerinizi de yanınızda bulundurmanızı tavsiye ederiz. Hava gün içinde hızlıca değişebildiği için tişört üstü kazak yöntemi çokça iş görür.

Bavulunuzun olmazsa olmazları:

• Sağlam ve su geçirmeyen bir trekking/ yürüyüş ayakkabısı (bilekli bir model olursa sizi yağmur yağdığında ya da şelaleler içerisinde yürüdüğünüzde daha iyi koruyabilir)
• Yağmurluk ve rüzgâr kesici bir kapşonlu ceket
• Uzun bir trekking/ yürüyüş pantolonu ya da yoga taytı
• Bikini/ mayo (lagünlerde ve sıcak su banyolarında giyebilmek için)
• Tişört ve sizi rahat hissettirecek kazaklar
• Su geçirmez sağlam bir sırt çantası

Olur da bir şeyi unuttunuz diyelim, İzlanda’da neredeyse her yerde kendini kışa, yağmura ve outdoor sporlarına adamış markalar bulmanız çok kolay. Ama tabi fiyatlarının el yakacağını şimdiden belirtelim.

İzlanda İçerisinde Ulaşım

Siz de “Ring Road” tur yapmaya niyetlendiyseniz İzlanda’ya varmadan önce bir araba kiralamanızı tavsiye ederiz.

Biz “Ring Road” için küçük bir aile arabası sayılabilecek dört kapılı bir araba kiraladık.

Geldiğiniz gibi araba kiralamak istemezseniz havaalanından Reykjavík’e Flybus transfer aracıyla ulaşabilirsiniz. Biletinizi önceden internet sitesi üzerinden ya da havaalanında alabilirsiniz. Bu transfer dışında kullanabileceğiniz daha kolay bir toplu taşıma aracı maalesef bulunmuyor.

“Ring Road” Hakkında Bilmeniz Gerekenler:

• Ring turu, ana yoldan çok uzaklaşmazsanız yaz mevsimi için genel olarak gayet güvenli. Genellikle takip edeceğiniz yolun adı 1 Nolu yol. Tüm İzlanda’yı çevreleyen ve biri geliş biri gidiş olmak üzere toplamda iki şeritli bir yol. Tek bir ana yol olduğu için navigasyonunuzu kurduğunuz anda “105 km sonra sola dönün” gibi bir bildirim duyabilirsiniz.
• Yoldaki hız sınırı genellikle 90. Bu hız sınırını geçmemenizi tavsiye ederiz. Bunu, hem İzlanda’nın trafik kurallarına fazlasıyla önem vermesi hem de her ne kadar yol tek şeritli olsa da öngörülemeyen şeylerin karşınıza çıkabilme ihtimaline karşı tavsiye ediyoruz. Çünkü, bu mevsimde yol kenarlarında otlayan koyunlar ara sıra yola atlama kararı alabiliyorlar. Başımıza tüm yol boyunca 1-2 kere geldi ama yine de bizden uyarması.
• Bu yola, uzun yol tecrübeniz yoksa çıkmamalısınız. En az 2 şoför olmanızı da tavsiye ederiz.
• “F Road” olarak belirtmiş, İzlanda’nın iç kısımlarında, engebeli ve nehir geçişleri içeren yolları küçük bir arabayla geçmek kesinlikle yasak. Daha maceracı olacağım her yere gideceğim derseniz 4×4 kiralamanızı tavsiye ederiz.
• Ülkenin kendisi ve koşulları birçok tehlikeyi de beraberinde getirebildiği için İzlandalılar tüm turistik faaliyetler için fazlasıyla sıkı hazırlanmış ve tüm gezilecek alanları doğayla uyumlu bir şekilde güvenli hale getirebilmişler. Seyahatiniz boyunca tüm yazılı uyarıları dikkate almanızı tavsiye ederiz. Zira, ülkenin çetin doğası ve hava koşulları, bu kurallara uymayan herkes için bir “dumb ways to die” olasılığı doğuruyor.
• Ziyaret edeceğiniz birçok yerde arabanızı park edebileceğiniz alanlar bulunuyor ama bu park alanları ücretli. Otopark ödemeleri için “Parka” isimli bir uygulama kullanılıyor. Uygulamaya araba plakanızı ve kart numaranızı girerek park ettiğiniz yerde ödemenizi uygulama üzerinden gerçekleştirebiliyorsunuz.

Ring Road ve Gezilecek Yerler

Biz tüm bu gezi boyunca 5 farklı yerde konakladık. Sırasıyla kaldığımız yerler şöyle:

• Reykjavík
• Vik
• Höfn
• Mývatn
• Hvammstangi

Gerekli tüm bilgileri verdiysek artık yola çıkabiliriz!

İzlanda’nın güneybatısında bir Golden Circle, kuzeydoğusunda bir Diamond Circle ve kuzeybatısında bir Silver Circle bulunuyor.

İlk gününüzü Golden Circle’a ayırmanızı ve tüm günün yorgunluğunu Reykjavík yakınlarındaki lagünlerden birinde atmanızı tavsiye ederiz. Lagünlerde genelde su 150 cm’i geçmiyor. Golden Circle Turu ile ilgili bilgilere daha önce paylaşılan yazımızdan ulaşabilirsiniz.

Açıkçası İzlanda yolculuğumuza çıkmadan önce Blue Lagoon ile ilgili birçok eleştiri okumuştuk. Tüm eleştirilere rağmen, bu sıcak ve masmavi suda vakit geçirmek alışılmışın dışında ve güzel bir tecrübeydi diyebiliriz. Aldığınız bilete bir maske, bir içki ve bir havlu dahil. Rezervasyonlar çok hızlı dolabildiği için en az 1 ay önceden gideceğiniz günü ve saati rezerve etmenizi tavsiye ederiz.

Ama eğer siz de tüm bu eleştirileri okudunuz ve herkesten daha farklı bir deneyim yaşamak istiyorsanız size kesinlikle Sky Lagoon’u öneririz. Kayalıklar içinden girdiğiniz sıcak banyoları ve okyanusa karşı infinity pool’u ile tam bir hayattan keyif alma mekânı. Hatta, karlı havada da burası ne kadar güzel olurdu diye düşünüp hayıflanmadık değil.

“Ring Road” yolculuğunuzun bir sonraki gününü Reykjavík’e arabayla 1 saat uzaklıktaki Selfoss kasabasında bir kahve ve kahvaltı molası ile başlatabilirsiniz. Adeta bir Sims kasabasını andıran Selfoss “Visitor Center” içerisindeki yemek alanında bulunan Isey Skyr Bar’a uğrayarak kahvenizin yanında İzlanda’nın meşhur yoğurdu Skyr’la hazırlanmış bir Acai Bowl yemenizi tavsiye ederiz.

Selfoss’dan 1 saatlik bir araba yolculuğu ile Seljalandsfoss’a varacaksınız. Burası, güney İzlanda turunuzda kesinlikle es geçilmemesi gereken bir nokta. Hemen yanında 5 dakika yürüyüş mesafesinde bulunan Gljufrabui Şelalesi’ni de ziyaret etmelisiniz.

Bu duraktan sonra yarım saatlik bir araba yolculuğuyla, daha yolun kenarından tüm ihtişamıyla gözünüze çarpan Skógafoss’a varacaksınız.

Burası gerçekten muhteşem! Şelalenin en tepesine kadar çıkan merdivenlerden tırmanarak şelaleyi tepeden izleyebilirsiniz ve bu yol boyunca devam eden Fimmvorduhals yürüyüş istikametini izleyerek uzun bir yürüyüşe çıkabilirsiniz ya da şelalenin hemen yanında bulunan Kvernufoss’u ziyaret edebilirsiniz. Skógafoss kadar ünlü olmadığı için gözden kaçan ama bir o kadar da güzel olan bu şelaleyi de hazır buradayken görmenizi tavsiye ederiz.

Buradan ayrıldığınızda 10 dakika bir araba yolculuğu uzaklığında ise “Plane Wreck” yer alıyor. Burası, eski bir uçak kazası enkazı. Hiçliğin ortasında otopark ücretinizi ödemeden önce bu enkaza ulaşmamız için 3,5 km dönüş için 3,5 km olmak üzere toplamda 7 km yürümek zorunda olacağınızı belirtmek isteriz (!). Gün içerisinde akşam 17:30’a kadar servisler mevcut.

Bir sonraki durak ise Vik Kasabası. Kasaba bir yemek molası vermek isterseniz Smiðjan Brugghús isimli hamburgerciyi tavsiye ederiz.  Hemen yanında ise Black Sand Beach bulunuyor.

Ama burada asıl görülmesi gereken siyah kumsal şeridi, buraya 15 dk uzaklıkta bulunan Reynisfjara. Burası, ziyaret edip edebileceğiniz en eşsiz ve tehlikeli plajlar arasında ilk sıraya yerleşebilir. Bazalt taşlarından oluşmuş dağ ile birleşen siyah kumlar ve dev dalgalar, size sanki gerçek bir yerde değilmişsiniz hissi verecek. Sahil girişindeki uyarı levhalarına dikkat etmeyi unutmamanızı tavsiye ederiz.

Tüm bu güney İzlanda kıyı turundan sonra ise istikameti Vatnajökull Ulusal Parkı ve buzullara çevirme vakti! Ulusal parkın hemen başında bulunan Svartifoss’a mutlaka uğramanızı ve burada belirlenmiş yolda bir tarafınıza buzul dağlarını bir tarafınıza sonsuz manzarayı alarak uzunca bir doğa yürüyüşü yapmanızı şiddetle tavsiye ederiz. Yürüyüşünüz bir noktasında Sel’e uğrayabilirsiniz.

Bu şelaleye arabayla bir saat uzaklıkta ise o meşhur siyah Diamond Beach ve buzul gölü Jökulsárlón bulunuyor. Buzul gölünde yapılabilecek birçok aktivite var. Bizim favorimiz ise buzullar içinde kayaking oldu. Bu aktiviteye katılmak için daha önceden bir kayaking tecrübeniz olması gerekmiyor. Ama yine de yok ben kendimi yoramam derseniz farklı bot turu seçenekleri de var.

Batıda bolca vakit geçirebileceğiniz nokta ve Seydisfjordur gibi küçük kasabalar bulunuyor. Ama bizim aklımızda tek bir yer vardı. O da Stuðlagil! Buraya ulaşmak için bir F road olmasa da çetin bir yol aşmanız gerektiğini söylemeden geçemeyeceğiz. Her ne kadar küçük arabamızla bu yolu tamamlamış olsak da eğer özellikle buraya gitmek istiyorsanız büyük bir arabaya ihtiyacınız olabilir. Bu kanyona, kanyonun içerisinde kadar inip yürüyüş yapabileceğiniz ve kanyonu yukarıdan izleyebileceğiniz 2 farklı giriş bulunuyor.

Ve Mývatn! Stuðlagil’den ayrıldıktan sonra ring yolunu devam ettiğinizde üzerinde dumanları tüten volkanik Mývatn sizi karşılayacak.

Buraya kadar gelmişken kesinlikle Mývatn Nature Baths’a uğramalısınız. Blue Lagoon’la aynı mavilikte bir su ile karşılaşacaksınız. Yanınızda havlunuzu götürmenizi tavsiye ederiz. Çünkü havlu için ayrıca bir ücret ödemeniz gerekecek.

Bu sıcak suyun tadını çıkardıktan sonra arabayla 15 dakika mesafade bulunan Grjótagjá mağarasını ziyaret etmelisiniz. Burası neredeyse bir “hidden gem”. Önceden bir sıcak su havuzuyken depremlerle yıkılmış ve şimdilerde mağaranın içinde bir sıcak su kaynağı olarak kalmış. Depremin ikiye böldüğü devasa kayalar şok edici güzellikte!

Bir diğer es geçilmemesi gereken nokta ise Lava Field Dimmuborgir! Yaklaşık 2300 yıl önce tamamen volkanik faaliyetler sebebiyle oluşmuş bu doğal park, bizi en çok etkileyen yerlerden biri oldu diyebiliriz. Burada uzun bir doğa yürüyüşü yapmanızı, gözünüzü korkutmadan zor rota içerisindeki işaretli yürüyüş rotalarını takip etmenizi ve doğal park içerisindeki sonsuz sessizliğin tadını çıkarmanızı tavsiye ederiz.

Mývatn’ın hemen sol üst tepesinde Diamond Circle bulunuyor. Burada gidemediğimiz ve gidemediğimize en üzüldüğümüz yer Dettifos oldu. Ama açıkçası arabamıza güvenemedik. Büyük bir arabayla seyahat ederseniz kesinlikle bir gününüzü Diamond Circle’a ayırmanızı tavsiye ederiz.

Kuzeyde sizi bolca balina, puffin ve fok izleyebileceğiniz nokta karşılayacak. Húsavík’de bu noktalardan biri. Nüfusu 2000 küsür kişi olan bu minicik sahil kasabasında, balina müzesine gidebilir ya da denize açılarak balinaları izleyebilirsiniz.

Yolunuza devam ettiğinizde kısa bir süre için Ljósavatn durabilirsiniz ve göle karşı dingin bir mola verebilirsiniz. Daha sonra Brynju’da bir dondurma molası için rotanızı Akureyri kasabasına çevirebilirsiniz. Eğer vaktiniz kalırsa ve hava güzelse Akureyri Botanik Bahçeleri de tatlı bir durak olabilir.

Illugastaðir’i tamamen şans eseri keşfettik diyebiliriz. Aslında son durağımız olan Hvammstangi’yi bir nebze daha uygun fiyatlı otellere sahip olduğu için seçmeye karar vermiştik ve burada ne var diye bakarken fok balıklarını izleyebileceğimiz bir nokta olduğunu bulduk. Hvammstangi’nin kuzeyinde yarım saat uzaklıkta bir araba yolculuğuyla Illugastaðir’e varabilirsiniz. Fokları çıplak gözle çok rahat görebiliyorsunuz ama telefon kamerasıyla yakalamak bir hayli zor.

Artık İzlanda’nın ¾ ‘ünü bitirdiniz geriye bir tek geri dönüş yolu kaldı diyebiliriz. Arabanıza güveniyorsanız batıdaki fiyortlarda bulunan Kirkjufellsfoss’u ziyaret edebilirsiniz ve burada konaklayabilirsiniz ya da yol üstünüzdeki Silver Circle’ı tamamlayabilirsiniz.

Yavaş yavaş Reykjavík’e doğru turumu tamamlayacağım derseniz yolda minik bir şelale turu olabilecek Glanni’ye ya da Reykjavík yakınlarındaki Glymur Şelalesi’ne uğrayıp bu hem dingin hem enerjik turunuzu mutlulukla tamamlayabilirsiniz.

Sanırım tatilimizin en can alıcı noktası biz döndükten hemen sonra Reykjavík yakınlarında patlayan volkan oldu. Bir günle kaçırmak biraz üzdü ama artık umarız bir dahaki sefere!

Umarız bu yazımız size planladığınız İzlanda turunuzda açıklayıcı bir rehber olabilmiştir ve umarız İzlanda’da umduğunuzdan çok daha güzel vakit geçirirsiniz.

Ayşenur Kölgesiz