Eğer vaktiniz kısıtlıysa, araştırmaya, karıştırmaya da pek vakit bulamadıysanız size kısa, lafı dolandırmadan bir Los Angeles Gezi Rehberi hazırladık. Yeni başlayanlar için Los Angeles’ta gezilecek yerler de diyebiliriz. Haydi girişte de laf kalabalığı yapmadan hemen başlayalım.
Los Angeles Rehberi
Los Angeles’a Ne Zaman Gidilir?
Los Angeles’a gidip güneşin, kumun, okyanusun, palmiyelerin tadını çıkarmadan dönmek olmaz. Bu sebeple şehrin en yağmurlu zamanları Ocak ve Şubat ayında Los Angeles’ın kenarından köşesinden geçmeyin. Gezinizi bu iki ay dışında herhangi bir güne denk getirirseniz o tatil tadından yenmez.
Ayrıca tahmin edersiniz ki Haziran, Temmuz ve Ağustos ayları şehrin en çok turist çektiği üç ay. Turist kalabalığını çekmek istemezsiniz Nisan ve Mayıs ayları hedefi tam on ikiden vurmalık. Amma velakin doğruyu söylemek gerekirse öyle New York kalabalığı yok. Haziran başında gitmiş biri olarak şehrin kalabalığından hiç şikayet etmedim.
Los Angeles’ta Ulaşım
Los Angeles Amerika’nın New York’tan sonraki ikinci büyük şehri. İçinde 18 milyon insanın yaşadığı bir şehirden bahsediyoruz ama gelin görün ki ulaşımı sıfır. Bu sebeple, Los Angeles gezinizde araba kiralamanız şart. Şehrin kendisi de büyük olduğu için araba ile gezmek size zaman kazandıracaktır, şu pek ünlü LA trafiğine rağmen.
Hatırlatma: Seyahatiniz Esnasında Kullanabileceğiniz Uygulamalar yazımızı okumayı unutmayın.
Los Angeles’ta Gezilecek Yerler
1. Griffith Observatory/Griffith Park
Şehrin upuzun, palmiyeli plajlarından sonra yapabileceğiniz en iyi out-door aktivite Griffith Park’a gitmek. Buranın LA şehir manzaralı yürüyüş parkurlarında yürüyüp, Hollywood yazısı önünde bol bol fotoğraf çektikten sonra, özellikle uzay, astronomi ile içli dışlı olanların bayılacağı Griffith Gözlem Evi‘ne gidebilirsiniz.
Muhtemelen Los angeles gezi rehberini arattığınızda her zaman karşınıza çıkacak Hollywood fotoğrafını da koyalım eksik olmasın 🙂
* Bu gözlem evinin La La Land ve James Dean’in rol aldığı Rebel Without a Cause filmlerine de mekan olduğunu belirtelim.
2. Sunset Boulevard
Chinatown’dan başlayıp, Hollywood ve Beverly Hills ile devam eden sonunda da okyanusa çıkan bu bulvar size şimdiye kadar hayal ettiğiniz ya da Hollywood filmlerinde gördüğünüz LA’i verecektir. Palmiyelerle kaplı bu yol üzerinde günü batırmak şahane.
3. Greystone Mansion and Park
Beverly Hills’te turlarken durup soluklanacağınız noktalardan en gösterişlisi bu 55 odalı konak. Bahçesi ve mimari ile ağzınızı açık bırakacak bu güzelliğin ünü aslında Big Lebowski’den geliyor. Sadece bu kült filme değil Ghostbusters, General Hospital, and Gilmore Girls gibi dizi ve filmlere de vakti zamanında mekan olmuş. Şimdilerde ise düğün, müzikal, konser gibi çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapıyor.
4. Grand Central Market
1917’den bu yana her çeşit mutfağı ve mutfak kültürünü bir araya getiren bu mekan lezzet avcılarını mest edecek türden. Japon yemeklerinden Meksika’ya, ekmekçisinden kahvecisine, baharatçısından dondurmacısına kadar burada, her türlü damak zevkine uygun lezzetler bulmak mümkün.
5. Little Tokyo
Nasıl New York’a gidildiğinde Chinatown ziyaret ediliyorsa, Los Angeles gezi rehberinizi hazırlarken; Japon-Amerikalılar’ın yaşadığı, Japon mutfağının tek iyi noktası olan Little Tokyo’yu mutlaka ekleyin.
Peki burada ne yapılır? İlk olarak sıra sıra dizili Japon restoranlarında bir güzel karın doyurulur. Sonrasında Japanese American National Müzesi’ne gidilip Amerika’nın pek kirli tarihi hakkında bilgi edinilir.
Japanese Village Plaza’ya gidip alışveriş dahi yapabilirsiniz. Japon mimarisinin en iyi örneklerinden Higashi Honganji Budist Tağınağı’nı ziyaret etmeyi de unutmayın.
Los Angeles Plajları
1. Santa Monica Pier and Beach
Kalabalıklığı ile sizi canınızdan bezdirecek bu iskeleye günbatımında gitmeli. Palmiyeli, luna parklı, rengarenk gökyüzülü manzara size bu kalabalıklığı biraz olsun unutturacaktır.
2. Manhattan Beach
Los Angeles’ın şüphesiz kalabalıktan uzak en nezih plajı olur kendisi. Özellikle plaj boyunca uzanan evlerin mimarisine hayran kalacaksınız. Sörfçüleri izleyebileceğiniz, günü batırabileceğiniz iskelesi de şahane.
3. Venice Beach
Los Angeles Gezi Rehberi’nde akla ilk gelen maddelerden Venice. Sokak gösterilerinin, kaykay parklarının upuzun palmiyeli plajın, basketbol, voleybol gibi bir sürü sahaların olduğu Venice Beach, LA’de olduğunuzu hissettirecek nadir yerlerden.
Bir taraftan okyanusun dalgalarıyla mest olacağınız bir yandan da sokak satıcılarının ısrarlarıyla hayal kırıklığına uğrayacağınız Venice Beach’te her hareket başınızı döndürecek türden. Plaj boyunca uzanan yürüyüş yolunda dakikalarca yürükme pek keyifli.
Venice’in arka sokaklarına daldığınızda ise buranın bir diğer üzücü yüzü çadırlarda yaşayan bir sürü evsiz insanla karşılaşmanız olası.
Los Angeles’ta Gidilesi Müzeler
1. Getty Museum
Los Angeles’in en cok ziyaretçi çeken sanat müzesi şehirde en keyif alacağınız noktalardan. Bunun başlıca sebeplerinden biri haliyle Monet’li’ Van Gogh’lu’ Rembrandt’li, şahane koleksiyonu. Diğeri ise içinde 500’den fazla bitki çeşidi olan, Santa Monica Dağları’na, Pasifik Okyanusu’na ve şahane bir Los Angeles manzarasına sahip olan devasa, gösterişli bahçesi.
Sözün kısası begonviller altında dinlenebileceğiniz, kaktüs bahçesinde fink atabileceğiniz, güncel sergilerini gezebileceğiniz Getty Museum önerimizdir. Hatta gitmeden evvel John Paul Getty’nin hayatının bir bölümü hakkında bilgi sahibi olabileceğiniz “All the Money in The World “ filmini mutlaka izlemeli.
Şuradan sergilere ve müzesnin saatlerine ulaşabilirsiniz;
2. The Broad
Çağdaş sanat denilince akla kim geliyorsa The Broad’ın koleksiyonunda onu görmek kaçınılmaz. Roy Lichtenstein, Ed Ruscha, Andy Warhol, Jean-Michel Basquiat, Kara Walker, Keith Haring, Barbara Kruger, Jeff Koons ve daha niceleri. Özellikle Yayoi Kusama’nIn Infinity Mirror Rooms isimli eserini görmek için Dünya’nın bir ucundan gelen insanlar var. O yüzden Los Angeles Gezi Rehberinize The Broad‘u ekleyin.
3. MOCA
Los Angeles’in 3 farklı yerinde olan Museum of Contemporary Art’ın ana mekanı şehrin merkezi Grand Caddesi’nde. Şu Frank Gehry imzasını taşıyan Walt Disney Concert Hall’e de pek yakın.
Claes Oldenburg, Robert Rauschenberg, Mark Rothko, and Antoni Tàpie, Frank Stella, Jackson Pollock, Piet Mondrian ve Arshile Gorky gibi çağdaş sanatın ünlü isimlerin, eserlerini görmek isterseniz rotanızı MOCA’ya doğru çevirmeli.
The Broad ve Getty Müzesi’nin aksine burada giriş ücreti ödemek durumunda olduğunuzu söyleyelim. Ama yok ödemek istemezseniz Perşembe günleri saat 5’ten sonra müzeyi ücretsiz ziyaret edebilirsiniz.
* Yeme içme önerilerine geçmeden bi soluklanayım; belki ucuz uçak bileti bulurum derseniz aşağıdaki yazımıza alalım:
Los Angeles’ta Yeme-İçme Önerileri
1. The Butcher’s Daughter
Biraz şişirilmiş bir mekan olduğuna inansam ve yediklerimin öyle çok iyi olduğunu söyleyemesem de mekanın atmosferi şahane. Sanırım popülerliği de menüsündeki lezzetlerinden çok yemyeşil, rustik, iç açan dekorasyonundan geliyor. Acai bowls, avokado tost, breakfast burrito en popüler kahvaltı seçeneklerinden.
2. Rose
Venice Beach’in ikonik kafe restoranlarından olan Rose’da güney Kaliforniya lezzetlerini afiyetle mideye indirebilirsiniz. 1976 yılında bu yana hem gezgin hem de lokallere servis veren mekanda birçok farklı bölüm var. Bunlardan kahve barı, kokteyl barı, alışveriş yapabileceğiniz market ve kocaman bir bahçesi bulunuyor. En çok kahvaltı ve brunch için tercih edilen mekanda avokado tost, şef Jason Neroni’nin imzasını taşıyan yumurta denenmesi gereken lezzetlerden.
3. Uncle Bill’s Pancake House
Klasik bir Amerikan mekanı olan Uncle Bill’s Pancake House, bulunduğu lokasyondan dolayı turistten çok lokali ağırlıyor. Koca koca tabaklar ile servis edilen pancakeler, omletler, Uncle Bill’in meşhur domuz eti ve eritilmiş Amerikan peyniri ile harmanlanan patatesi tercih edilesi seçeneklerden.
Harika evlerin olduğu sokağı ve okyanusu ucundan köşesinden görebileceğiniz bahçesinde oturmanızda fayda var. Bu koca koca öğünleri eritmenin tek iyi yolu ise Manhattan Beach’e doğru yürümek.
4. Ramen Hood
Los Angeles‘a gittiğinizde adını en az birkaç kez duyacağınız Eggslut niyetiyle Grand Central Market’e gidip kendimizi Ramen Hood’ta bulduk. Çünkü yumurtalı burger yiyeceğiniz diye dakikalarca beklemek de neyin nesi.
Ramen ve acılı ramen olmak üzere iki çeşit vegan ramenleri cok başarılı.
4. Oomasa
Little Tokyo ziyaretinizde sushi, sashimi ya da Japon mutfağının diğer dili damağa yapıştıran lezzetlerini denemek isterseniz Oomasa sizi bekler. Önerim, hepsini birlikte deneyebileceğiniz Japonlar’ın geleneksel bento kutuları. İçinde miso çorbası, sebze kızartmaları, sizin seçeceğiniz sushi ve salata var. Yanına bir de sake açmak şart tabii.
5. Gjusta
Şehrin en leziz şarküteri-restoranı ile tanışın. Günün her öğünü gidip karın doyurabileceğiniz mekan iki bölüme ayrılıyor. Bir bölüm taze taze ekmeklerin, kruvasanların, kurabiyelerin, brownilerin çıktığı fırın. Diğeri ise hem vitrinindeki leziz şarküteri ürünlerinden hem de menüsündeki lezzetlerden yararlanabileceğiniz restoran bölümü.
Tavsiyem tabii ki mekanın şahane rustik atmosferinde bol bol zaman geçirmeniz. Bu sebeple menüsündeki sandviçlerinden seçip yanına da minik minik şarküteri seçenekleriyle masanızı donatmak.
6. Salt and Straw
Bir sonraki rotanızda anasonlu, cevizli, kurabiyeli, portakallı dondurma çeşitleriyle herkesin gönlünü fetheden Salt and Straw olsun. Aslen Portland, Oregonlu olan bu dondurmacıda dondurmanızı ister külahta ister karton kaplarda alabilirsiniz.
Los Angeles Kahvecileri
Los Angeles’ta tüm dünyayı kasıp kavuran 3.nesil kahve çılgınlığını, nesif Amerikan kahvesini ve nerede içilmesi gerektiğini gezi rehberinde vermesek olmazdı. Haydi başlayalım.
1. Intelgentsia Coffee
Yine vitrinleriyle göz kamaştıran butiklerin, en havalı mekanların, en renkli duvarların bulunduğu Abbot Kinney Bulvarı‘ndayız. The Butcher’s Daughter‘a bir iki dakikalık yürüyüş mesafesinde olan Intelgentsia Coffee aslen Chicago’lu.
Venice’in cazibesine dayanamamış olacaklar ki burada harika bir loft bulup, Los Angeles’in en iyi mimari ve tasarım firması Ana Henton of MASS Architecture & Design ile anlaşıp ortaya böylesine iyi bir mekan çıkarmışlar. Hem bilgisayarınızı alıp çalışabileceğiniz hem de sohbet edebileceğiniz merdivenleriyle Intelgentsia sizi bekler.
2. Menotti’s Coffee Stop
Venice’in en iyi kahve mekanı olarak da bilinir.
Latte art yarışmalarından her seferinde alnının akıyla dönen mekanın baristalarının hazırladığı kahveler harika. Flat White, espresso, Americano, cortado gibi kahve seçeneklerinin yanı sıra, cinnamon roll, kruvasan, cookie, muffin gibi kahve yanına yakışan kaçırılmayacak lezzetleri var.
3. Blue Bottle Coffee
60 metre karelik küçük bir mekanda nasıl harikalar yaratılır görmek istiyorsanız Blue Bottle sizi bekler. Kahve barı, kahve makinesi, karton bardakları, aydınlatmaları ile her şey minimal ayrıntılar içeriyor. “Burada oturayım, kahve keyfi yapayım” deme şansınız yok, kahvenizi alıp yolunuza devam etmelisiniz.
4. G&B
Sadece Grand Central Market’in değil şehrin de ünlü kahvecilerinden biri olur. Kyle Glanville ve Charles Babinski gibi şampiyon baristaların hazırladığı kahveler ile ayılmak, zevkten dört köşe olmak isterseniz G&B’nin kahvelerinden alıp yolunuza devam etmeli.
Eğer Amerikan rüyasına kaptırırsanız, “çocuğumu burda doğururum” diyorsanız, sizi aşağıdaki yazıya davet ediyorum.
Los Angeles Hızlı Gezi Rehberimizin sonuna geldik. Kısaca gitmeniz gereken her yerden bahsettik. Bir sonraki Amerika yazımla karşınızda olacağım kısa zamanda. Şimdilik iyi gezmeler.