Kış Mevsiminde Kanarya Adaları: Tenerife Gezi Rehberi

Kış mevsiminde, soğuktan ve karanlıktan biraz olsun kaçmak ve bir de bunu 17 saatlik uçak yolculuğuyla Uzak Doğu Asya ülkelerine gitmeden bir Avrupa ülkesinde yapmak isterseniz Kanarya Adaları bir sonraki rotanız olmaya aday olabilir.

Yılın her ayında sıcak ve güneşli kalabilen havası, volkanik yapısından dolayı gerek siyah gerekse altın kumlu plajları, masmavi berrak suları, binbir çeşit kaktüsleri ve ağaçlarla kaplı yemyeşil dağlarıyla Tenerife ise Kanarya Adalarının tam ortasındaki en büyük ada. Burada ister kafa dinleyebileceğiniz ister doğanın keyfini çıkarabileceğiniz bir tatil yapmanız mümkün. Nasıl bir tatil yaparsanız yapın Tenerife’de kış aylarında vücudunuzun D vitamini ihtiyacının fazlasıyla karşılanabileceğini söyleyebiliriz.

Biz de sizin için aslında Türkiye’de genellikle futbol takımı ile bilinen ama doğası ve turizminden pek bahsedilmeyen bu tatlı ada için bir gezi rehberi hazırlamak istedik. Umarız Tenerife gezi rehberi, size bir sonraki tatilinizi planlamanızda sağlam bir kaynak olabilir. Uğradığımız yerleri ve daha fazlasını işaretlediğimiz haritamızı inceleyebilirsiniz ama adada bu işaretlediğimiz yerlerden çok daha fazlasını bulabileceğinizi garanti ederiz!

Tenerife Üzerine Kısa Bilgiler 

• Tenerife, Atlas Okyanusu‘nda, Afrika’nın kuzeybatı kıyısının tam karşısında yer alan Kanarya Adaları Özerk Topluluğu’ndaki en büyük ada. Başkenti Santa Cruz.
• Bu adada aslında her mevsim hava sıcak. Ama asıl sezonu Aralık-Mart ya da Temmuz-Ağustos. Biz ise Ocak sonunda bu adayı ziyaret ettik ve adanın güneyinde hava sıcaklığı 23 derecenin altına inmedi diyebiliriz.
• Atlas Okyanusu suyu ise bize biraz Çeşme kıyıları soğuğunu anımsattı. Tabi suya her atlayanın ilk dediği gibi “girince alışıyorsun” demeden geçemeyeceğiz.
• Buraya kadar gelmişken en az 1 hafta kalın deriz. 1 haftada adanın hem kuzeyini hem de güneyini gezmeye vakit bulabilirsiniz.
• Adayı ayıran Teide Dağı sebebiyle adanın kuzeyi ve güneyinde iki farklı iklim yaşanıyor. Yani aslında çok da büyük olmayan bu adanın kuzeyinde serin ve nemli, güneyinde ise güneşe doymuş binbir çeşit kaktüs barındıran iki mikro iklim bölgesi bulunuyor. Eğer deniz tatili yapmak istiyorsanız güneyde kalmanızı tavsiye ederiz.
• Adanın ziyaretçi popülasyonunun yaş ortalaması oldukça yüksek. Hatta, güneyde bazı sahiller, bize biraz ikinci bahar yaşayan Avrupalıların uğrak mekanı gibi geldi.
• Gitmeden önce birkaç yazıda Tenerife’nin tehlikeli olabileceğini okumuştuk ama tecrübemiz tamamen güvenli olduğu yönünde. Hatta her seferinde suya girerken çantamızı, havlumuzu sahilde bırakıp yüzdük. Başımıza kötü hiçbir şey gelmedi. Tabi yine de siz dikkatli olun diyelim.
• Tüm gezimiz boyunca bir kere olsun Türkçe konuşan ya da Türkiye’den gelen turiste rastlamadık diyebiliriz. Türkiye’den gelen ziyaretçilere alışkın olmayan halk, kendi aramızda nece konuştuğumuzu ya da nereli olduğumuzu birçok kez merakla sordu.
• Yemekler diğer büyük Avrupa ülkeleriyle karşılaştırdığınızda oldukça ucuz. Tenerife’nin İspanya mutfağını kendi içinde harmanladığı kendine özgü bir “canarian mutfağı” ve bir çok geleneksel yemeği var.
• Kanarya Adaları, Avrupa’nın en büyük muz ihracatçılarından biri. Tenerife’de de adanın her bir yanı muz tarlalarıyla dolu. Muzlu reçelden muzlu pizzaya muzu kullanmadıkları yer kalmamış diyebiliriz.

Tenerife Gezi Rehberi – Tenerife’ye Ulaşım  

• Tenerife, İspanya’ya bağlı olduğu için gelirken geçerli bir Schengen vizesi ya da yeşil pasaporta sahip olmanız gerekiyor.
• Tenerife küçük bir ada olmasına rağmen hem kuzeyinde hem de güneyinde iki farklı havaalanı bulunuyor. Ama maalesef Tenerife’ye Türkiye’den direkt uçuş yok. Ama İspanya’nın ya da Almanya’nın bir çok şehrinden Tenerife’ye direkt uçuş bulabilirsiniz. Örneğin şöyle bir Madrid gezisi üzerinden Tenerife’de tatil yapmak ya da Malaga’da tarihe doyduktan sonra Tenerife’ye yüzmeye kaçmak seyahat severler için muhteşem rotalar olabilir. Öncesinde yapılacak İspanya ya da Madrid turları için de sizi Madrid Gezi Rehberi yazımıza ya da daha holistik bir bakış açısı sunacak İspanya Gezi Rehberi yazımıza da bekleriz ?.
• Ada içerisinde seyahat için ise tek bir önerimiz var: O da araba kiralamak. Araba kiraları günlük 20 ila 40 Euro arası değişebiliyor. Ama eğer dağ tepe gezeceğim diyorsanız araba kiralarken yokuşları iyi çıkan mümkünse hibrid olmayan ama küçük bir araba kiralamaya dikkat etmenizi tavsiye ederiz. Biz arabamızı TopCar isimli bir araba kiralama şirketinden kiraladık. Diğer bilindik kiralama markalarına göre biraz daha uygundu.
• Adada birkaç otobüs hariç neredeyse hiç toplu taşıma yok.
• Adada en güneyden en kuzey arabayla maksimum 2 saat uzaklıkta. Yani Ada günü birlik turlar için oldukça uygun.

Tenerife’de Nerede Konaklanır

•  Deniz tatili istiyorsanız kesinlikle adanın güneyinde konaklamalısınız. Güneyde her bir sahil kendi içerisinde bir tatil beldesi gibi ve önlerinde uzanan bedava ve uzun plajları olduğu için şehir içerisinde bir Airbnb kiralamanızı öneririz.  Los Cristianos, Playa de las Américas ya da Costa Adeje adanın en popüler plajları. Tabi popüler oldukları için bir hayli kalabalık da olabilirler.
• Airbnb yanısıra adada birçok resort otel seçeneği de bulunuyor. Her şey dahil bir tatil köyü tatili isterseniz bu seçeneği de tercih edebilirsiniz.
• Biz Los Cristianos’ta Playa de Los Cristianos ve Fuente Playa de Las Vistas plajlarına yürüyerek 5 dakika mesafede bulunan bir Airbnb’de kaldık. Arabayı park etmek için her akşam en az 5-10 dakikalık bir tur atmamız gerekse de sokaklarda illa ki bedava bir park yeri buluyorduk.

Tenerife’de Gezilecek Yerler

Siyah Kumlu Plajlar

Tenerife gezi rehberinin olmazsa olmazı şahane plajlar. Tenerife’nin volkanik yapısı ve geçmiş yıllarda birçok kere patlamış volkanik dağı sebebiyle adada birçok siyah kumlu plaj bulunuyor. Buraya kadar gelmişken kesinlikle bu plajlardan birine uğrayın ve simsiyah kumsal üzerinde güneşlenin deriz. Berrak okyanus sularının siyah kumlara vurarak yarattığı lacivert rengin içerisinde okyanus sularının keyfini çıkarmanın eşsiz bir deneyim olacağını söylemeden geçemeyeceğiz.

Sizin için haritadaki konumlarıyla birkaç siyah kum sahilini ve konumlarını aşağıda bırakıyoruz:

• Playa de la Arena,  Tenerife’nin batı kıyısında, Playa de los Guios’un bulunduğu bölgede yer alıyor ve Puerto de Santiago ve Los Gigantes tatil köylerine yakın. Burasını bir yere benzetecek olsak dalgalarından dolayı Kaputaş Plajı diyebilirdik.
• Playa de los Guios, Tenerife’nin batı kıyısındaki Los Gigantes kayalıklarının hemen yanında bulunuyor. Bir diğer adı ise Playa de los Gigantes.
• Playa de Las Gaviotas, Güneyin kalabalığından uzaklaşmak isterseniz Tenerife’nin kuzeyinde Gaviotas plajını ziyaret edebilirsiniz ve volkanik bir manzara arasındaki siyah kum, yemyeşil bitki örtüsü ve derin mavi okyanus arasındaki tezatlığın tadını çıkarabilirsiniz. Ama burada tuvalet, duş gibi hizmetleri bulamayacağınızı belirtmek isteriz.
• Playa del Castillo, Bu tarafa yolunuz düşerse Playa del Castillo, Playa Chica ve Playa Maria Jiménez plajlarının kesişiminde bulunan Plaja Jardin’i ziyaret etmelisiniz. Tenerife’nin kuzeyinde bulunuyor.

Sörf Plajları

Etrafı Atlantik okyanusunun hırçın sularıyla kaplı olan bu ada, dalga ya da kite sörfü yapmak isteyenler için de ideal. Tenerife’ye sörf yapmak için gidecekseniz Kasım- Mart ayları arasında adayı ziyaret etmenizi tavsiye ederiz. Size bir kaç öneri bırakacak olursak:

• Bu işlerde acemiyseniz ya da biraz öğrenmeye ihityacınız varsa: Las Américas. Burada her seviye için sörf imkanı bulunabiliyor.
• Profesyonelim ve yüksek dalgalar beni yıldıramaz derseniz: La Derecha del Cartel. Las Americas’a oldukça yakın.
• Kite sörfü yapmak isterseniz: El Médano. Burada bir çok sörf okulu da bulabilmeniz mümkün.
• Kuzeyde bir öneri vermeden geçmeyelim dersek: Playa del Soccoro.

Tenerife’nin güneybatısında dağlar içinde bulunan bu küçük kasabaya gitmenizi kesinlikle tavsiye ederiz. Buraya kendi arabanızla ya da turla çıkabilirsiniz. Kendi arabanızla çıkacaksanız yanınızda usta bir şoför olması gerekiyor. Çünkü oldukça dar ve keskin virajları aşarak bu tatlı köye varabiliyorsunuz.

Los Cristianos’tan Masca’ya arabayla gitmek 40 dakika kadar sürüyor. Ama aslında 20 dakikası normal bir yol 20 dakikası ise virajlı dağ yolunda geçiyor diyebiliriz. Virajda trafik olduğunda birçok arabaya yol vermeniz ve durmanız gerekebiliyor.

Tepeye çıktıktan sonra ise Masca Vadisi’nin manzarasına karşı bir öğle yemeği yiyip yanında da kaktüslü limonatanızı içebilirsiniz. Buraya gelirken yanınıza rahat ve altı kaymayan ayakkabılar almanızı öneririz. Çünkü yokuşlu yollardaki taşlar oldukça kaygan olabiliyor.

Los Gigantes ve Piscina Natural Acantilado

Los Gigantes ve Piscina Doğal Havuzları adanın batı kıyısında bulunuyor ve burası adını adadaki devasa kayalıklardan alıyor. Merak edip internetten kısa bir aratmamıza göre bu kayalıklar 600 metreye kadar uzanıyormuş ve Avrupa’nın da en yüksek dik kayalıklarından biriymiş. Burası aslında fazlasıyla şeker tatil köyü gibi bir kasaba. Eğer Los Cristianos’ta kalmasaydık burada kalmayı isteyebilirdik ama günübirlik gelmek için de ideal.

Ama asıl burada yapmanız gereken şey Piscina doğal havuzlarında güneşi batırmak! Beyaz evlerle ve evlerin duvarlarında pembe begonyalarla döşenmiş dar sokaklardan yürüdükten sonra vardığınız merdivenlerden gördüğünüz manzaraya inanamayacaksınız! Buraya giriş ücretsiz ve siyah kayalıklarda eşyalarınızı koyacak bir kovuk bulduktan sonra kendinizi bu doğal havuzun içine atabilirsiniz. Ayağınıza bir deniz ayakkabısı giyin deriz. Çünkü kayalıklar ayakları acıtabilir, suya girilen kısımda da biraz yosun olduğunu söylemeden geçemeyeceğiz. Ama doğal havuzun içindeki su, boyu hiç geçmiyor ve havuzun içindeyken uçta size ne zaman vuracağını kestiremediğiniz dalgaları beklerken çok güzel vakit geçirebilirsiniz.

Adanın coğrafi yapısından dolayı farklı yerlerinde birbirinden farklı doğal havuzlar bulunuyor. Zamanınız varsa biraz daha kuzeyde bulunan Charco De La Laja doğal havuzunu da ziyaret edebilirsiniz.

Anaga

Bu güzel adaya gelmişken kuzeyi ziyaret edip bir “hike” yapmadan ayrılmayalım dedik. Eğer uzun doğa yürüyüşlerini ve yeşilin binbir çeşit tonunu sizler de bizim kadar seviyorsanız en rahat ayakkabılarınızı giydikten sonra Anaga’ya kesinlikle uğramalısınız. Adanın güneyinden en az 10 derece daha serin olan kuzeye çıkarken üstünüze kalın bir şeyler giymeyi unutmayın. Buraya sabah saatlerinde gelmenizi tavsiye ederiz. Çünkü gün içerisinde araba park etmek için yer bulmak oldukça zor olabilir. Biz saat 8:45 gibi oradaydık ve arabamızı çok rahat park ettik. Ama yürüyüşümüzü yapıp öğle saatlerinde geri döndüğümüzde ortalık ana baba gününe dönmüştü. Erken giderseniz arabanızı Mirador Cruz del Carmen’de park edebilecek bir yer bulabilirsiniz ve turunuzu buradan başlatabilirsiniz.

Anaga doğal parkı, keskin, sivri zirveler ve derin kanyonlarıyla yollar ve dağların etrafında dönerek, okyanusa kadar uzanan panoramik manzaralara sahip. Park içerisindeki muhteşem kanyonlar 7 ila 9 milyon yıl önce gerçekleşen volkanik patlamalar sonucunda meydana gelmiş ve bu park 2015 yılında geniş endemik türlere de ev sahipliği yaptığı için UNESCO Biyosfer Rezervi olarak sınıflandırılmış. Derin ormanların içinde ara ara konumlanmış koca kollu kaktüslerin olduğu bu ilginç doğayla daha önce hiçbir yerde karşılaşmamıştık diyebiliriz.

Burada birbirinden farklı yürüyüş rotaları var. Kendi başınıza gelirseniz Zorluk seviyesi 1’den 3’e kadar çıkan 3 farklı yürüyüş yolunu ziyaret edebilirsiniz. İlk parkur 10, ikinci 15, üçüncü ise 30 dakika. Ama bunlar beni kesmez derseniz bu parkın içerisinde birbirinden farklı uzunlukta yürüyüş parkurları bulunuyor.

Biz ise bu uçsuz bucaksız ormanı bir rehberle gezmek ve bizim bakıp anlamayacağımız şeyleri bize Tenerife’yi bilen yetkin bir tur rehberinden dinlemek için Get Your Guide üzerinden “From Cruz del Carmen: Hiking in Anaga with food testing” turunu aldık. İyi ki almışız! Çünkü yol boyunca Tenerife doğası ve tarihiyle ilgili gördüklerimizi daha bilinçli bir şekilde anlayarak gezebildik. Aslında aldığımız tur Anaga Experience isimli lokal bir tur tarafından düzenleniyordu. Tenerife’ye yolunuz düşerse önce bu turun planlarına da bir göz gezdirin deriz.

Tur tamamlandıktan sonra tura dahil olan lokal restoranda yemek tadımına geçtik. Anaga yakınlarındaki Casa Ramiro isimli bir restoranda öğle yemeklerimizi yedik. Restoranın kendisi tam bir lokal Tenerife deneyimi sundu diyebiliriz.

Buraya gelirseniz Tenerife’ye özgü minik fırın patatesleri ve bu patateslerin yanında sunulan kırmızı ve yeşil mojo sosları ve buraya özgü keçi peynirini denemeden kesinlikle dönmeyin. Keçi peyniri dediğimizde “o kokar ama” dediğinizi duyar gibiyiz. Ama size garanti edebiliriz ki bu Kanarya Adalarına özgü keçi peynirlerinde ne bir koku ne de ağırlık vardı.

Yemeğinizin üzerine de tatlı niyetine bir barraquito içerek yemeğizi bitirebilirsiniz.

Los Cristianos

Biz burada kaldığımız için Los Cristianos’da deneyip beğendiğimiz restoranları sizinle paylaşmak istedik.

Lezzetli bir Tapas Bar önerisi: La Tapa 

Adres: Paseo c, P.º Dulce María Loinaz, 14, 38650 Los Cristianos, Santa Cruz de Tenerife, Spain

Hem lokal hem de lezzetli olan bu ara sokaktaki küçük barda tapas fiyatları 6 ila 12 Euro arasında değişiyordu.

Tenerife mutfağını doya doya yiyebilmek için: El Ventorillo

Adres: P.º Dulce María Loinaz, 18, 38650 Los Cristianos, Santa Cruz de Tenerife, Spain

Burada yediğimiz her şey o kadar lezzetliydi ki saatlerce oturup yemek yemeye devam edebilirdik. Favorimiz kesinlikle ahtapot oldu. İddia ediyorum “hayatımda yediğim en iyi ahtapottu” diyebilirim. Ama çok da hoş olmayan bir şey dikkatimizi çekti. O da balıkların içini temizlemeden pişirmeleriydi. Küçük balıkların için temizlemeden yemek “belli ki burada doğal, ne yapalım” dedik.

Burada Hiç Şehir Gezilmiyor mu Diyenler İçin: Santa Cruz

Santa Cruz, Tenerife’nin hem başkenti hem de yerleşimin en yoğun olduğu bölgelerden biri. Ama Tenerife’deki doğa ve uzun plajlar ve yüksek dağlar, şehir gezilerini çokça gölgede bırakıyor diyebiliriz. Biz zamanımız yetmediği için bu şehre uğrayamadık ama egzotik olduğu kadar da tarihi görünen bu tatlı ve enerjik şehri ziyaret edebilirsiniz.

Çok ünlüydü söylemeden geçemedik: Aquapark “Siam Park”

Tenerife’ye adımınızı attığınız anda her yerde bu Aquapark‘ın reklamlarını göreceksiniz. Eğer yok beni okyanus kesmiyor biraz daha heyecan arıyorum derseniz senelerdir dünyanın en iyi Aquapark’ı unvanını kazanmış bu parka giderek tüm gününüzü kaydıraktan kaydırağa atlayarak geçirebilirsiniz.

Gidemedik içimizde kaldı bonusu: Teide Dağı

Biz yaptık siz yapmayın. Anaga’yı birlikte gezdiğimiz tur rehberimiz de bize Teide’ye gitmemizi uzun uzun öğütledikten sonra “evet Anaga farklı bir doğa ve eşsiz ama Teide farklı bir gezegendeymişsin gibi hissettiriyor” demişti. Abarttığını hiç sanmıyorum.

Turla gitmek isterseniz Anaga Experience’in Teide Dağı turlarına da göz atabilirsiniz.

Kış mevsiminde sıcak değil de yaz mevsiminde serin bir tatil yapayım derseniz “Yaz Mevsiminde İzlanda Gezi Rehberi” yazımızı da inceleyebilirsiniz.

Tenerife gezi rehberinin hemen hemen sonuna gelirken tüm ada ile ilgili bir diğer hoşumuza giden küçük ayrıntı olan şarap sipariş ettiğimizde gelen 0,50’lik cam karafların tatlılığından da bahsetmeden geçmeyelim. Bir de bu güzel ada ile ilgili yazımızı bir sürahi Sangria’yla kapatalım istedik.

Umarız bu Tenerife gezi rehberimiz size bir sonraki seyahatiniz için güzel bir fikir olmuştur ve siz bizim yapamadığımız Teide Dağı’nda uzunca yürüyüşleri de rotanıza ekleyebilirsiniz .

Bir sonraki seyahatte görüşmek üzere!

Sevgiler

Ayşenur